AB DESTEKLİ BÖLGESEL KALKINMA PROGRAMLARI
HİBE PROGRAMI UYGULAMA MEKANİZMASI
1. Hibe Programı Nedir?
2. Kimler Başvurabilir?
3. Ne Tür Projeler Destek Alabilir?
4. Ne Zaman Başvurulabilir?
5. Ne Kadar Para Talep Edilebilir?
6. Projeler Nasıl Değerlendirilir?
7. Nasıl Başvurulabilir?
1. Hibe Programı Nedir?
AB-Türkiye Mali İşbirliği kapsamında yürütülen bölgesel kalkınma programlarında belirlenen öncelik alanlarında hibe programı uygulamasıyla projeler desteklenmektedir. Bu çerçevede programların öncelik alanlarında belirlenecek şartlara uygun olarak hazırlanan projelerden yarışma ortamında seçilecek başarılı projeler hibeden yararlandırılmaktadır.
Hibe Programlarının hazırlık ve uygulamaları DPT koordinasyonu ve yönetiminde olup, ihale aşaması Merkezi Finans ve İhale Birimi tarafından yürütülmektedir.
2. Kimler Başvurabilir?
Finanse edilmesi talep edilen faaliyetlerin ilgili bölgesel program kapsamındaki illerin sınırları içinde yürütülmesi koşuluyla, yerel yönetimler ile kar amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlar başvuruda bulunabilmektedir. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) ise doğrudan gelir artırıcı nitelikte olmayan faaliyetlerine hibe verilebilmektedir.
Bu niteliğe sahip kurum ve kuruluşlar;
· Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar),
· KOBİ’ler,
· Sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm yerel inisiyatifler,
· Sanayi, ticaret, ziraat, meslek oda ve kuruluşları, vakıflar, dernekler, sendikalar, kooperatifler,
· Üniversiteler, araştırma enstitüleri ve eğitim kurumlarıdır.
Hibe Başvuru Rehberinde aksi belirtilmedikçe kamu kurum ve kuruluşları hibeden yararlanamamakta ancak projelerin hazırlanması ve uygulanmasına destek verebilmekte, bu amaçla “iştirakçi” olabilmektedir.
3. Ne Tür Projeler Destek Alabilir?
AB Mali İşbirliği kapsamında yürütülen bölgesel kalkınma programlarının hedeflerine ve belirlenen öncelik alanlarına uygun olan ve her program için özel olarak hazırlanan başvuru rehberlerinde belirtilen şartları taşıyan projeler hibe ile desteklenmektedir.
KOBİ’lerin Desteklenmesi:
Tarım, imalat sanayi ve hizmetler sektörlerindeki KOBİ’lerin ihtiyaçlarına hitap edecek ve programın uygulandığı bölgenin ekonomisinin güçlendirilmesine; rekabet gücünün artırılmasına yönelik yenilikçi, gelir ve istihdam artırıcı projeler desteklenebilmektedir. Örnek proje faaliyetleri aşağıda belirtilmektedir:
· KOBİ’lerin geliştirilmesine yönelik danışmanlık ve eğitim faaliyetleri
· Pazarlama girişimleri, fuar ve tanıtım faaliyetleri
· Tarımsal ürünlerin pazarlanmasına yönelik faaliyetler
· Turizmde gelir getirici, marka yaratıcı yenilikçi girişimler
· Teknoloji transferi ve yenilik yaratma faaliyetleri
· İnsan kaynaklarını geliştirmeye yönelik faaliyetler
Çevre ve Küçük Ölçekli Altyapı:
Doğal çevrenin korunması, yönetimi ve geliştirilmesine yönelik projeler desteklenebilmektedir. Örnek proje faaliyetleri aşağıda belirtilmektedir:
· Çevre sorunlarının giderilmesine yönelik eğitim faaliyetleri ve çalışmalar
· Atık yönetimi ile kollektif tesislerin ve altyapısının inşası
· Ormanların ve nehir havzalarının korunması ve ıslah edilmesi
· Bölgenin kültür ve turizmini geliştirmeye yönelik restorasyon projeleri
Yerel Düzeyde Kurumsal Kapasitenin Oluşturulması:
Yerel inisiyatiflerin kollektif hareket etme kültürünün geliştirilmesine yardımcı olacak projeler desteklenebilmektedir. Örnek proje faaliyetleri aşağıda belirtilmektedir:
· Yerel yönetimler, ticaret, ziraat, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, eğitim kurumları ve diğer yerel inisiyatiflerin kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler
· Teknik bilgi ve deneyim alışverişinin desteklenmesine yönelik faaliyetler
· Mesleki eğitim veya müteşebbis eğitimi
sağlamaya yönelik faaliyetler
· Danışmanlık veya iş destekleme faaliyetleri
· Araştırma faaliyetleri
· Kırsal kalkınma faaliyetleri
· Bölgenin iş veya turizm merkezi olarak imajını artırmayı hedefleyen nitelikteki faaliyetler
4. Ne Zaman Başvurulabilir?
AB bölgesel kalkınma programlarının her bir öncelik alanı için farklı tarihlerde “Proje Teklif Çağrıları” yapılmaktadır. Teklif çağrısı, program kapsamında hibe desteği almak üzere kişilere veya kurumlara, proje tekliflerini hazırlamalarına ve teslim etmelerine yönelik olarak yapılan çağrıdır. Teklif çağrıları, Başvuru Rehberleri ile birlikte yayımlanır. Bu rehberler; teklif çağrısının amaçları ve öncelikleri, faydalanıcıların uygunluğu ile ilgili kurallar, uygun maliyetler, değerlendirme kriterleri ve süreci, değerlendirme prosedürleri ve başarılı başvuru sahipleri için sözleşme şartlarını içerir.
Proje Teklif Çağrısının ilanından sonra, projelerin geliştirilmesi ve başvuruların tamamlanması için verilen süre 60-90 gündür. Teklif çağrıları öncesinde ve sonrasında yoğun bilgilendirme kampanyaları düzenlenir ve potansiyel faydalanıcılara proje hazırlama ile ilgili eğitimler verilir.
Teklif çağrıları ve bilgilendirme kampanyalarına ilişkin duyurular, DPT ve Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu internet sayfaları ile ulusal ve yerel basında yer alır.
5. Ne Kadar Para Talep Edilebilir?
KOBİ Hibe Programında başarılı bulunan projelere verilebilecek hibe miktarı; en fazla 100.000 Euro’dur. Başvuruda bulunacak KOBİ’lerin genelde yüzde 50 nakdi yerli katkıda (eş finansman) bulunmaları gerekmektedir.
Diğer hibe programlarında da proje başvurusunda bulunacakların, teklif çağrısı başvuru rehberinde belirtilen miktarda finansman katkısında bulunması ve bunu garanti etmesi zorunludur.
6. Projeler Nasıl Değerlendirilir?
Projeler, Merkezi Finans ve İhale Birimi koordinasyonunda “Bağımsız Değerlendirme Komiteleri” tarafından, “Teklif Çağrısı Başvuru Rehberi”nde belirtilen standart değerlendirme ölçütlerine göre titizlikle değerlendirilir.
Değerlendirme ölçütleri; projelerde önerilen faaliyetlerin uygunluğunu, teklifler için yapılan çağrının hedefleriyle tutarlılığını, niteliğini, beklenen faydasını, sürdürülebilirliğini ve maliyet etkinliğini kapsar. Değerlendirmede dikkate alınacak diğer önemli hususlar;
· Projelerin yürütüldüğü dönem boyunca faaliyetlerin sürdürülmesi için istikrarlı ve yeterli kaynaklara;
· Teklif edilen çalışmayı başarıyla tamamlamak için gereken profesyonel deneyim ve niteliklere sahip olmaktır.
7. Nasıl Başvurulabilir?
Başvuru için, www.dpt.gov.tr www.cfcu.gov.tr ve www.deltur.cec.eu.int internet sitelerinden veya ilgili programın bölge ofislerinden temin edilebilecek hibe programının başvuru rehberi dikkatle incelenmeli; başvuru formu doldurulmalıdır.
Bu forma, ayrıntılı proje teklifi eklenmelidir. Proje teklifinde; projenin amacı, hedef grupları, faydaları, bütçe dökümü, projenin beklenen çıktıları vb. detaylar usulüne uygun olarak yer almalıdır.
Başvurular, teklif çağrısı için belirlenmiş son başvuru tarihine kadar Merkezi Finans ve İhale Birimi’ne mutlaka sunulmuş olmalıdır. Resmi yazılı bilgi talepleri de aynı adrese gönderilmelidir.
Devlet Planlama Teşkilatı sayfalarından alınmıştır.
EKONOMİ BÜLTENİ
KOSGEB Duyurular
23 Aralık 2010 Perşembe
12 Kasım 2010 Cuma
Serbest Bölgelerde Yapılacak Yatırımlar İçin Teşvik Belgesi Düzenlenebilir mi?
KOBİ´lerin serbest bölgelerde sadece imalat sektöründe yapacakları yatırımları için KOBİ teşvik belgesi düzenlenebilmektedir. Bu yatırımlar için faizsiz sabit yatırımın aşağıda yer alan oranlarında yatırım kredisi verilmesi öngörülmektedir.
•Mikro ölçekli işletmeler için % 40,
•Küçük ölçekli işletmeler için %30,
•Orta ölçekli işletmeler için %20.
•Mikro ölçekli işletmeler için % 40,
•Küçük ölçekli işletmeler için %30,
•Orta ölçekli işletmeler için %20.
10 Kasım 2010 Çarşamba
Kredi Garanti Kuruluşlarınca Garanti Altına Alınan Kredilere İlişkin Yapılan Düzenlemeler Nedir?
2000/1822 sayılı Karar ile kredi garanti kuruluşlarınca garanti altına alınan kredilere ilişkin yeni düzenlemeler yapılmıştır. Kredi Garanti Kuruluşlarınca KOBİ teşvik belgeli yatırımlarla ilgili olarak bir takvim yılı içinde verilen toplam teminatın %10´unu geçmemek kaydıyla, Kredi Garanti Kuruluşlarının bu sürede üstlendikleri garanti/kefalet dolayısıyla bankalara ödemek zorunda kaldıkları toplam tazmin tutarlarının %50´sinin Fondan karşılanabilmesi hükmü getirilmiştir. Kredi Garanti Kuruluşlarınca tazmin edilen garanti/kefaletler dolayısıyla firmalara karşı ortaya çıkan alacaklarına mahsuben Kredi Garanti Kuruluşlarınca yapılacak tahsilatların aynı oranda Yatırımları Teşvik Fonuna iadesi zorunludur.
Aciz vesikasına bağlanarak kayıtlarda değersiz hale gelen alacak Müsteşarlığa bildirilerek bu garanti/kefalet için Yatırımları Teşvik Fonundan karşılanan bakiyenin 6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takibi sağlanmaktadır
Aciz vesikasına bağlanarak kayıtlarda değersiz hale gelen alacak Müsteşarlığa bildirilerek bu garanti/kefalet için Yatırımları Teşvik Fonundan karşılanan bakiyenin 6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takibi sağlanmaktadır
9 Kasım 2010 Salı
Yatırımı Tamamlama Süresi Ne Kadardır? Yatırım Tamamlama Vizesi İle İlgili İşlemler Nedir?
KOBİ teşvik belgesinde bina inşaat harcaması öngörülen yatırımlara en fazla iki (2) yıl, diğer yatırımlara ise bir (1) yıl süre verilmektedir. Bu süre içinde tamamlanmayan yatırımlarla ilgili olarak, itfa planında bir değişiklik yapılmaması koşuluyla haklı sebepler dikkate alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek esaslar çerçevesinde aracı bankalar tarafından 12 aya kadar ek süre tanınmaktadır.
Öngörülen süre veya ek süre bitimini müteakip üç ay içinde yatırımın tamamlanıp tamamlanmadığı aracı bankalarca tespit edilerek Müsteşarlığa bildirilir. Müsteşarlık tarafından hazırlanarak aracı bankalara bildirilen yatırımın mali ve fiziki gerçekleşme durumunu içeren Yatırım Tamamlama Formuna uygun olarak tamamlanmış yatırımlarla ilgili yatırım tamamlama vizesi aracı bankalarca yapılır ve en geç üç ay içinde Müsteşarlığa bildirilir.
Tamamlanmayan veya Yatırım Tamamlama Formu yukarıda belirlenen süre içinde Müsteşarlığa intikal etmeyen yatırımlara ait KOBİ teşvik belgeleri iptal edilmiş sayılarak sağlanmış olan destek unsurları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde ilgililerden geri alınmaktadır.
Öngörülen süre veya ek süre bitimini müteakip üç ay içinde yatırımın tamamlanıp tamamlanmadığı aracı bankalarca tespit edilerek Müsteşarlığa bildirilir. Müsteşarlık tarafından hazırlanarak aracı bankalara bildirilen yatırımın mali ve fiziki gerçekleşme durumunu içeren Yatırım Tamamlama Formuna uygun olarak tamamlanmış yatırımlarla ilgili yatırım tamamlama vizesi aracı bankalarca yapılır ve en geç üç ay içinde Müsteşarlığa bildirilir.
Tamamlanmayan veya Yatırım Tamamlama Formu yukarıda belirlenen süre içinde Müsteşarlığa intikal etmeyen yatırımlara ait KOBİ teşvik belgeleri iptal edilmiş sayılarak sağlanmış olan destek unsurları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde ilgililerden geri alınmaktadır.
Yatırımı Tamamlama Süresi Ne Kadardır? Yatırım Tamamlama Vizesi İle İlgili İşlemler Nedir?
KOBİ teşvik belgesinde bina inşaat harcaması öngörülen yatırımlara en fazla iki (2) yıl, diğer yatırımlara ise bir (1) yıl süre verilmektedir. Bu süre içinde tamamlanmayan yatırımlarla ilgili olarak, itfa planında bir değişiklik yapılmaması koşuluyla haklı sebepler dikkate alınarak Hazine Müsteşarlığınca belirlenecek esaslar çerçevesinde aracı bankalar tarafından 12 aya kadar ek süre tanınmaktadır.
Öngörülen süre veya ek süre bitimini müteakip üç ay içinde yatırımın tamamlanıp tamamlanmadığı aracı bankalarca tespit edilerek Müsteşarlığa bildirilir. Müsteşarlık tarafından hazırlanarak aracı bankalara bildirilen yatırımın mali ve fiziki gerçekleşme durumunu içeren Yatırım Tamamlama Formuna uygun olarak tamamlanmış yatırımlarla ilgili yatırım tamamlama vizesi aracı bankalarca yapılır ve en geç üç ay içinde Müsteşarlığa bildirilir.
Tamamlanmayan veya Yatırım Tamamlama Formu yukarıda belirlenen süre içinde Müsteşarlığa intikal etmeyen yatırımlara ait KOBİ teşvik belgeleri iptal edilmiş sayılarak sağlanmış olan destek unsurları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde ilgililerden geri alınmaktadır.
Öngörülen süre veya ek süre bitimini müteakip üç ay içinde yatırımın tamamlanıp tamamlanmadığı aracı bankalarca tespit edilerek Müsteşarlığa bildirilir. Müsteşarlık tarafından hazırlanarak aracı bankalara bildirilen yatırımın mali ve fiziki gerçekleşme durumunu içeren Yatırım Tamamlama Formuna uygun olarak tamamlanmış yatırımlarla ilgili yatırım tamamlama vizesi aracı bankalarca yapılır ve en geç üç ay içinde Müsteşarlığa bildirilir.
Tamamlanmayan veya Yatırım Tamamlama Formu yukarıda belirlenen süre içinde Müsteşarlığa intikal etmeyen yatırımlara ait KOBİ teşvik belgeleri iptal edilmiş sayılarak sağlanmış olan destek unsurları 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun çerçevesinde ilgililerden geri alınmaktadır.
8 Kasım 2010 Pazartesi
kobi tv,tebkobi tv
Teb bankasının KOBİ'lere yönelik düzenli bir haber akışı ve eğitim videolarına sahip sitede sektörel programlar ile ekonomik yorumlara da yer veriliyor.
Madencilik Yatırımlarında Alınacak İşletme Ruhsatı Ve İzni İşlemleri Nasıldır?
KOBİ yatırımlarında Devlet Yardımları kapsamında; istihraca yönelik madencilik yatırımlarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden (Ankara) İşletme Ruhsatı ve İzni veya Maden işleri Genel Müdürlüğünce onaylanmış işletme ruhsatlı sahaya ait rödövans sözleşmesinin (maden sahibinin maden arama ve işletme faaliyetlerini bir başkasına belli bir süre için kullanma hakkı tanımasına dair sözleşmenin) ibraz edilmesi zorunludur. Madencilik yatırımı yapan şahıs işletmesi için Maden Arama Belgesi, Maden İşletme Belgesi almak için istenen belgeler şöyledir:
• İmza sirküleri
•Nüfus cüzdanı örneği
•Maden İşleri Genel Müdürlüğünden verilecek formlar (4 nüsha)
Şartların İhlali Halinde Ne Yapılır?
KOBİ teşvik belgesi şart ve karakteristiklerinin yerine getirilememesi halinde, Hazine Müsteşarlığı destek unsurlarını kısmen veya tamamen kaldırarak yararlanılan desteklerin geri alınmasını sağlayabilmektedir.
Kaynak: Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu
• İmza sirküleri
•Nüfus cüzdanı örneği
•Maden İşleri Genel Müdürlüğünden verilecek formlar (4 nüsha)
Şartların İhlali Halinde Ne Yapılır?
KOBİ teşvik belgesi şart ve karakteristiklerinin yerine getirilememesi halinde, Hazine Müsteşarlığı destek unsurlarını kısmen veya tamamen kaldırarak yararlanılan desteklerin geri alınmasını sağlayabilmektedir.
Kaynak: Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu
Madencilik ve Yatırım Geliştirme Yatırımları İçin Teşvik Belgesi Düzenlenmesi Şartları Nedir?
Madencilikle iştigal eden işletmelerin yapacakları istihraç, işletme veya zenginleştirme yatırımları için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir.
Diğer taraftan; tüm yörelerde yapılacak yazılım geliştirme yatırımları için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir.
Diğer taraftan; tüm yörelerde yapılacak yazılım geliştirme yatırımları için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir.
Hangi Turizm Yatırımları Desteklenmektedir ?
KOBİ yatırımlarında devlet yardımları kapsamında; turizm (konaklama tesisi) yatırımlarından;
a) Mevcut konaklama tesislerinin modernizasyon yatırımları,
b) Çanakkale il sınırlarının güneyi ile İçel il sınırlarının doğusu arasında kalan 3km derinliğindeki kıyı şeridi ve Nevşehir ilinde Merkez, Ürgüp ve Avanos ilçe sınırları dışında kalan tüm bölgelerde gerçekleştirilecek turizm (konaklama tesisleri) yatırımları
İçin KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir.
a) Mevcut konaklama tesislerinin modernizasyon yatırımları,
b) Çanakkale il sınırlarının güneyi ile İçel il sınırlarının doğusu arasında kalan 3km derinliğindeki kıyı şeridi ve Nevşehir ilinde Merkez, Ürgüp ve Avanos ilçe sınırları dışında kalan tüm bölgelerde gerçekleştirilecek turizm (konaklama tesisleri) yatırımları
İçin KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir.
KOBİ´lere Yönelik Devlet Yardımları Kapsamında Desteklenen Eğitim ve Sağlık Yatırımları Nedir?
Gelişmiş ve normal yörelerde, ilköğretim ve ortaöğretim yatırımlarına ait tevsi ve modernizasyon yatırımları için, KOBİ Teşvik Belgesi düzenlenmektedir. Kalkınmada Öncelikli Yörelerde yapılacak anaokulu, ilköğretim ve ortaöğretim yatırımlarında, değerlendirme sonucunda uygun bulunan bütün yatırım cinsleri için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir.
Sadece kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak sağlık yatırımları için KOBİ Teşvik Belgesi düzenlenmektedir. Diğer yörelerde yapılacak sağlık yatırımları KOBİ kapsamında değerlendirilmemektedir.
Sadece kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak sağlık yatırımları için KOBİ Teşvik Belgesi düzenlenmektedir. Diğer yörelerde yapılacak sağlık yatırımları KOBİ kapsamında değerlendirilmemektedir.
Desteklenecek İmalat ve Tarımsal Sanayi Yatırımları Nedir?
Gelişmiş yörelerde; imalat ve tarımsal sanayi sektörlerinde mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yapacakları araştırma ve geliştirme yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, teknoparklarda yapılacak yatırımlar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenen özel organize bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi siteleri dahil organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde yapılacak bütün yatırımlar ile mevcut yatırımların tevsi, modernizasyon, kalite düzeltme, darboğaz giderme, yenileme ve tamamlama yatırımları için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmektedir. Gelişmiş yörelerde; anılan yatırım konuları ve yatırım yerleri dışında yapılacak diğer yatırımlar için komple yeni, entegrasyon ve ürün çeşitlendirme yatırımları için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmemektedir.
Gelişmiş yörelerde yapılacak mevcut yatırımların tevsi, modernizasyon, kalite düzeltme, darboğaz giderme, yenileme ve tamamlama yatırımları ile hammadde ve işletme malzemesi teminine yönelik yatırımlara ait müracaatlarda ilgili ticaret ve sanayi odası veya sanayi odası veya ticaret odasınca, tarımsal sanayi yatırımlarında Tarım İl Müdürlüğünce onaylı geçerli kapasite raporu da aracı banka tarafından Müsteşarlığa gönderilmektedir.
Normal yörelerde ve kalkınmada öncelikli yörelerde, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yapacakları yatırımları proje bazında incelenerek KOBİ teşvik belgesine bağlanmaktadır.
Gelişmiş yörelerde yapılacak mevcut yatırımların tevsi, modernizasyon, kalite düzeltme, darboğaz giderme, yenileme ve tamamlama yatırımları ile hammadde ve işletme malzemesi teminine yönelik yatırımlara ait müracaatlarda ilgili ticaret ve sanayi odası veya sanayi odası veya ticaret odasınca, tarımsal sanayi yatırımlarında Tarım İl Müdürlüğünce onaylı geçerli kapasite raporu da aracı banka tarafından Müsteşarlığa gönderilmektedir.
Normal yörelerde ve kalkınmada öncelikli yörelerde, mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yapacakları yatırımları proje bazında incelenerek KOBİ teşvik belgesine bağlanmaktadır.
Kobi destek fonundan Kullandırılan Kredilerin Vadesi, Faizi ve Geri Dönüşü Nasıldır?
KOBİ´lere Fon kaynaklarından kullandırılan yatırım kredilerinin faiz oranları; kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlarda %10, diğer yörelerde %15´dir İşletme kredilerine uygulanacak faiz oranı ise kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlarda %15, diğer yörelerde %25´dir.
KOBİ´lere kullandırılacak Fon kaynaklı yatırım kredilerinde vade azami 4 yıl, işletme kredilerinde 2 yıldır. Yatırım kredilerinde 1 yıl ödemesiz dönem uygulanmaktadır.
Yatırım kredileri, ilk anapara taksidi ödemesiz dönemin bitiminde olmak üzere altışar aylık dönemler halinde 7 eşit taksitte tahsil edilmektedir. Yatırım kredilerinde ödemesiz döneme ait faiz, ilk taksidi ödemesiz dönemin bitiminde olmak üzere kalan vade süresi içinde diğer taksitlerle birlikte faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle üçer aylık veya altışar aylık eşit taksitler halinde tahsil edilmektedir.
Yatırım kredisinin faiz ödemeleri ödemesiz dönemi takip eden vadede anapara taksit ödemeleri ile birlikte altışar aylık dönemler halinde tahsil edilmektedir.
Fon kaynaklı işletme kredisinin anapara taksitleri kullandırıldığı tarihten itibaren 6 ay sonra başlamak suretiyle altışar aylık dönemler halinde 4 eşit taksitte geri ödenmekte, faiz ödemeleri ise anapara taksitleri ile birlikte tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir.
KOBİ´lere kullandırılacak Fon kaynaklı yatırım kredilerinde vade azami 4 yıl, işletme kredilerinde 2 yıldır. Yatırım kredilerinde 1 yıl ödemesiz dönem uygulanmaktadır.
Yatırım kredileri, ilk anapara taksidi ödemesiz dönemin bitiminde olmak üzere altışar aylık dönemler halinde 7 eşit taksitte tahsil edilmektedir. Yatırım kredilerinde ödemesiz döneme ait faiz, ilk taksidi ödemesiz dönemin bitiminde olmak üzere kalan vade süresi içinde diğer taksitlerle birlikte faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle üçer aylık veya altışar aylık eşit taksitler halinde tahsil edilmektedir.
Yatırım kredisinin faiz ödemeleri ödemesiz dönemi takip eden vadede anapara taksit ödemeleri ile birlikte altışar aylık dönemler halinde tahsil edilmektedir.
Fon kaynaklı işletme kredisinin anapara taksitleri kullandırıldığı tarihten itibaren 6 ay sonra başlamak suretiyle altışar aylık dönemler halinde 4 eşit taksitte geri ödenmekte, faiz ödemeleri ise anapara taksitleri ile birlikte tahakkuk ettirilerek tahsil edilmektedir.
KOBİ Teşvik Fonu Kredisinin Tahsis Şartları Nedir?
KOBİ Yatırımları için aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde KOBİ Teşvik Fonundan yatırım ve işletme kredisi tahsis edilmektedir
Fon kaynaklı krediler; makine ve teçhizat alımı için yatırım kredisi ile hammadde ve işletme malzemesine yönelik olarak işletme kredisi şeklinde kullandırılabilmektedir.
Turizm, eğitim ve sağlık yatırımlarında makine ve teçhizat ile birlikte bina inşaat harcamaları da sabit yatırıma dahil olup, bu miktar toplam sabit yatırımın %20´sini geçemez. Ayrıca, bu yatırım konularında tesisat ve tefriş harcamaları da yatırım harcaması olarak kabul edilmektedir.
Fondan, imalat ve tarımsal sanayi sektörlerinde yapılacak yatırımlar için faizsiz sabit yatırım tutarının aşağıda belirtilen oranlarında yatırım kredisi tahsis edilmektedir.
Kalkınmada Öncelikli Yöreler
Normal Yöreler.
Gelişmiş Yöreler
Mikro ölçekli işletmeler
%60
%50
%40
Küçük ölçekli işletmeler
%50
%40
%30
Orta ölçekli işletmeler
%40
%30
%20
Araştırma-geliştirme yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, teknoparklarda yapılacak yatırımlar ve organize sanayi bölgelerinde (özel organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize sanayi bölgeleri dahil ) gerçekleştirilecek yatırımlar için yukarıda belirtilen oranlara 10 puan ilave edilmektedir.
Ayrıca imalat ve tarımsal sanayi dışındaki diğer KOBİ yatırımlarına tahsis edilecek kredi miktarının tespitinde, faizsiz toplam sabit yatırım tutarının;
a)Turizm yatırımları (konaklama tesisleri) ve yazılım geliştirme yatırımları için,
•Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlarda %40´ı,
•Normal yörelerde yapılacak yatırımlarda %30´u,
•Gelişmiş yörelerde yapılacak yatırımlarda %20´si,
b)Eğitim yatırımları için,
•Normal yörelerde yapılacak yatırımlarda %40´ı,
•Gelişmiş yörelerde yapılacak yatırımlarda %30´u,
c)Sağlık yatırımları ve madencilik yatırımlarında %60´ı,
dikkate alınmaktadır.
Fon Kredisi limiti;
•Yatırımları Teşvik Fonundan öngörülen yatırım kredisi miktarı 200 milyar Türk Lirasını geçemez.
•Yatırım kredisi ile birlikte işletme kredisi talep edilmesi halinde; üç aylık işletme sermayesi ihtiyacını geçmemek kaydıyla hammadde ve işletme malzemesi ihtiyacının karşılanabilmesini teminen , faizsiz sabit yatırım tutarının %20´sine kadar işletme kredisi tahsis edilebilmektedir. Bu miktar 80 milyar Türk lirasını geçemez.
•Sadece işletme kredisi kullandırılması halinde ise Yatırımları Teşvik Fonundan tahsis edilebilecek azami kredi tutarı, üç aylık işletme sermayesi ihtiyacını geçmemek kaydıyla 35 milyar Türk Lirasıdır.
•Yatırım ve işletme kredilerinin birlikte kullanılması durumunda öngörülecek toplam kredi miktarı azami 280 milyar Türk Lirasıdır.
KOBİ işletmelerinde toplam sabit yatırımın gelişmiş ve normal yörelerde en az %30´unun, kalkınmada öncelikli yörelerde en az %´20´sinin özkaynaklardan karşılanması gerekmektedir.
Fon kaynaklı krediler; makine ve teçhizat alımı için yatırım kredisi ile hammadde ve işletme malzemesine yönelik olarak işletme kredisi şeklinde kullandırılabilmektedir.
Turizm, eğitim ve sağlık yatırımlarında makine ve teçhizat ile birlikte bina inşaat harcamaları da sabit yatırıma dahil olup, bu miktar toplam sabit yatırımın %20´sini geçemez. Ayrıca, bu yatırım konularında tesisat ve tefriş harcamaları da yatırım harcaması olarak kabul edilmektedir.
Fondan, imalat ve tarımsal sanayi sektörlerinde yapılacak yatırımlar için faizsiz sabit yatırım tutarının aşağıda belirtilen oranlarında yatırım kredisi tahsis edilmektedir.
Kalkınmada Öncelikli Yöreler
Normal Yöreler.
Gelişmiş Yöreler
Mikro ölçekli işletmeler
%60
%50
%40
Küçük ölçekli işletmeler
%50
%40
%30
Orta ölçekli işletmeler
%40
%30
%20
Araştırma-geliştirme yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, teknoparklarda yapılacak yatırımlar ve organize sanayi bölgelerinde (özel organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize sanayi bölgeleri dahil ) gerçekleştirilecek yatırımlar için yukarıda belirtilen oranlara 10 puan ilave edilmektedir.
Ayrıca imalat ve tarımsal sanayi dışındaki diğer KOBİ yatırımlarına tahsis edilecek kredi miktarının tespitinde, faizsiz toplam sabit yatırım tutarının;
a)Turizm yatırımları (konaklama tesisleri) ve yazılım geliştirme yatırımları için,
•Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlarda %40´ı,
•Normal yörelerde yapılacak yatırımlarda %30´u,
•Gelişmiş yörelerde yapılacak yatırımlarda %20´si,
b)Eğitim yatırımları için,
•Normal yörelerde yapılacak yatırımlarda %40´ı,
•Gelişmiş yörelerde yapılacak yatırımlarda %30´u,
c)Sağlık yatırımları ve madencilik yatırımlarında %60´ı,
dikkate alınmaktadır.
Fon Kredisi limiti;
•Yatırımları Teşvik Fonundan öngörülen yatırım kredisi miktarı 200 milyar Türk Lirasını geçemez.
•Yatırım kredisi ile birlikte işletme kredisi talep edilmesi halinde; üç aylık işletme sermayesi ihtiyacını geçmemek kaydıyla hammadde ve işletme malzemesi ihtiyacının karşılanabilmesini teminen , faizsiz sabit yatırım tutarının %20´sine kadar işletme kredisi tahsis edilebilmektedir. Bu miktar 80 milyar Türk lirasını geçemez.
•Sadece işletme kredisi kullandırılması halinde ise Yatırımları Teşvik Fonundan tahsis edilebilecek azami kredi tutarı, üç aylık işletme sermayesi ihtiyacını geçmemek kaydıyla 35 milyar Türk Lirasıdır.
•Yatırım ve işletme kredilerinin birlikte kullanılması durumunda öngörülecek toplam kredi miktarı azami 280 milyar Türk Lirasıdır.
KOBİ işletmelerinde toplam sabit yatırımın gelişmiş ve normal yörelerde en az %30´unun, kalkınmada öncelikli yörelerde en az %´20´sinin özkaynaklardan karşılanması gerekmektedir.
Vergi, Resim ve Harç İstisnası Ne Zaman Uygulanır?
3/12/1988 tarihli ve 3505 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesine göre, yatırımın tamamlanmasını müteakip 2 yıl içinde 1.000 ABD Doları tutarında ihracat yapılacağına dair aracı bankaya taahhütte bulunulması kaydıyla;
a) Şirket kuruluşu,
b) Yatırım temrin süresi içinde kalınmak kaydıyla KOBİ teşvik belgesinde öngörülen öz kaynak tutarını geçmemek üzere sermaye artırımı,
c) KOBİ teşvik belgesinde öngörülen yabancı kaynak tutarını geçmemek üzere bir yıl ve daha uzun vadeli olarak yurt içinden veya dışından sağlanacak yatırım kredilerinin alınması ve geri ödenmesi,
d) KOBİ teşvik belgeli yatırıma ilişkin gayri menkullerin ve irtifak haklarının ayni sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili,
İşlemleri ve bu işlerle ilgili olarak düzenlenecek kağıtlar 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Kanuna göre Damga Vergisinden ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Kanuna göre harçlardan istisna edilmektedir.
Yatırımın tamamlanmasını müteakip 2 yıl içinde mücbir sebepler nedeniyle ihracat taahhüdünün gerçekleştirilmemesi halinde Hazine Müsteşarlığınca ek süre verilebilmektedir.
a) Şirket kuruluşu,
b) Yatırım temrin süresi içinde kalınmak kaydıyla KOBİ teşvik belgesinde öngörülen öz kaynak tutarını geçmemek üzere sermaye artırımı,
c) KOBİ teşvik belgesinde öngörülen yabancı kaynak tutarını geçmemek üzere bir yıl ve daha uzun vadeli olarak yurt içinden veya dışından sağlanacak yatırım kredilerinin alınması ve geri ödenmesi,
d) KOBİ teşvik belgeli yatırıma ilişkin gayri menkullerin ve irtifak haklarının ayni sermaye olarak konulması halinde bunların şirket adına tapuya tescili,
İşlemleri ve bu işlerle ilgili olarak düzenlenecek kağıtlar 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Kanuna göre Damga Vergisinden ve 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Kanuna göre harçlardan istisna edilmektedir.
Yatırımın tamamlanmasını müteakip 2 yıl içinde mücbir sebepler nedeniyle ihracat taahhüdünün gerçekleştirilmemesi halinde Hazine Müsteşarlığınca ek süre verilebilmektedir.
Katma Değer Vergisi (KDV) İstisnası Nedir?
25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin (d) bendi gereğince, KOBİ teşvik belgesini haiz yatırımcılara KOBİ teşvik belgesi kapsamında yapılacak yeni makine ve teçhizat ithal ve yerli teslimleri Katma Değer Vergisinden istisna tutulmuştur.
KOBİ teşvik belgesi kapsamında temin edilecek hammadde ve işletme malzemesi KDV istisnası desteğinden yararlandırılmamaktadır.
KOBİ teşvik belgesi kapsamında temin edilecek hammadde ve işletme malzemesi KDV istisnası desteğinden yararlandırılmamaktadır.
Yatırım İndirimi Nasıl Uygulanır?
KOBİ Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkındaki Karar kapsamındaki yatırımlar için uygulanacak yatırım indirimi oranları aşağıda belirtilmektedir.
Yatırım İndirimi Oranı:
•Organize sanayi bölgelerinde, kalkınmada öncelikli yörelerde ve normal yörelerde yapılacak yatırımlar % 100
•Gelişmiş yörelerde yapılacak; Ar-ge yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, turizm (konaklama tesisi), eğitim, madencilik, yazılım geliştirme yatırımları, teknoparklarda yapılacak yatırımlar, küçük sanayi sitelerinde ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlar % 100
•Gelişmiş yörelerde yapılacak diğer yatırımlar ise % 60
oranında yatırım indirimlerinden yararlanacaktır
Yatırım indiriminde, Maliye Bakanlığınca her yıl belirlenen asgari yatırım indirimi tutarları esas alınmaktadır.
Yatırım İndirimi Oranı:
•Organize sanayi bölgelerinde, kalkınmada öncelikli yörelerde ve normal yörelerde yapılacak yatırımlar % 100
•Gelişmiş yörelerde yapılacak; Ar-ge yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, turizm (konaklama tesisi), eğitim, madencilik, yazılım geliştirme yatırımları, teknoparklarda yapılacak yatırımlar, küçük sanayi sitelerinde ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgelerinde yapılacak yatırımlar % 100
•Gelişmiş yörelerde yapılacak diğer yatırımlar ise % 60
oranında yatırım indirimlerinden yararlanacaktır
Yatırım indiriminde, Maliye Bakanlığınca her yıl belirlenen asgari yatırım indirimi tutarları esas alınmaktadır.
Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu İstisnası Uygulamasın İçeriği Nedir?
KOBİ teşvik belgesi kapsamında makine ve teçhizatın ithaline 2000/1821 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonu Hakkında Karar´ın ilgili hükümleri çerçevesinde izin verilebilmektedir.
Teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizat ithalatı, yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonundan istisna tutulmuştur.
Ancak, mobilya, motorbot, kamyon (off road-truck tipi ile karayoluna çıkması mümkün olmayan kaya tipi damperli kamyonlar hariç), transmikser, kesintisiz güç kaynağı, beton santrali, forklift, beton pompası, inşaat malzemeleri, porselenden ve seramikten mamül sofra ve mutfak eşyasının KOBİ teşvik belgesi kapsamında ithal edilmesi halinde yürürlükteki ithalat rejimi kararında öngörülen oranlarda Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu tahsil edilir.
KOBİ teşvik belgesi kapsamında kullanılmış makine ve teçhizat temin edilememektedir.
KOBİ teşvik belgesi kapsamında hammadde ve işletme malzemesi ithal edilmesi halinde yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı´nda öngörülen oranlarda Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu tahsil edilmektedir.
Teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizat ithalatı, yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonundan istisna tutulmuştur.
Ancak, mobilya, motorbot, kamyon (off road-truck tipi ile karayoluna çıkması mümkün olmayan kaya tipi damperli kamyonlar hariç), transmikser, kesintisiz güç kaynağı, beton santrali, forklift, beton pompası, inşaat malzemeleri, porselenden ve seramikten mamül sofra ve mutfak eşyasının KOBİ teşvik belgesi kapsamında ithal edilmesi halinde yürürlükteki ithalat rejimi kararında öngörülen oranlarda Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu tahsil edilir.
KOBİ teşvik belgesi kapsamında kullanılmış makine ve teçhizat temin edilememektedir.
KOBİ teşvik belgesi kapsamında hammadde ve işletme malzemesi ithal edilmesi halinde yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı´nda öngörülen oranlarda Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu tahsil edilmektedir.
KOBİ Yatırımlarında Devlet Yardımları Kapsamında Hangi Destek Unsurları Verilmektedir?
KOBİ Yatırımları için öngörülebilecek destek unsurları şunlardır:
a) Gümrük Vergisi ve Toplu Konut İstisnası
b) Yatırım İndirimi
c) Katma Değer Vergisi İstisnası
d) Vergi, resim ve harç istisnası,
e) Fondan kredi tahsisi.
a) Gümrük Vergisi ve Toplu Konut İstisnası
b) Yatırım İndirimi
c) Katma Değer Vergisi İstisnası
d) Vergi, resim ve harç istisnası,
e) Fondan kredi tahsisi.
KOBİ´lere Yönelik Destek Unsurlarında Nasıl Bir Bölgesel Ayırıma Gidilmiştir?
Destek unsurlarının uygulanması açısından yöreler; gelişmiş, normal ve kalkınmada öncelikli yöreler olmak üzere üçe ayrılmış olup, tablo halinde aşağıda belirtilmektedir.
Gelişmiş Yöre Kapsamındaki İller
Normal Yöre Kapsamındaki İller
Kalkınmada Öncelikli Yöre Kapsamındaki İller
Gelişmiş Yöre Kapsamındaki İller
Normal Yöre Kapsamındaki İller
Kalkınmada Öncelikli Yöre Kapsamındaki İller
KOBİ Yatırımlarına Ortaklık Şirketlerine Kullandırılacak Kredinin Koşulları Nedir?
KOBİ yatırımlarına ortaklık şirketlerinin kullanabilecekleri azami kredi miktarı bir takvim yılı içinde 600 milyar Türk Lirasıdır.
Kullandırılabilecek kredi dört yıl vadeli olup, anapara ve faiz ödemeleri altışar aylık dönemler halinde yapılmaktadır. Bu kredinin faiz oranı %15´tir.
Kullandırılabilecek kredi dört yıl vadeli olup, anapara ve faiz ödemeleri altışar aylık dönemler halinde yapılmaktadır. Bu kredinin faiz oranı %15´tir.
KOBİ Yatırımlarına Ortaklık Şirketlerinin Fondan Kredi Kullandırılabilmesi İçin Hangi Şartlar Gerekmektedir?
KOBİ yatırımlarına ortaklık şirketlerine, bir önceki yılda KOBİ´lere iştirak edilen toplam sermaye payının %20´sini geçmemek kaydıyla, aracı bankalar kanalıyla Fon´dan kredi kullandırılabilmektedir. Söz konusu şirketlerin bu krediden yararlanabilmeleri için;
a)Toplam sermaye katkısının ödenmiş sermayenin 3 katını geçmemesi,
b) Sermaye katkısının KOBİ´lerin sabit yatırım projeleri için yapılması ve KOBİ´lerde sermayenin en fazla %25´i kadar olması,
c) KOBİ´lere sermaye payı konulmak suretiyle oluşturulacak ortaklığın en geç 10 yıl içinde sona ereceğine dair aracı bankaya taahhütte bulunulması,
d) KOBİ ile borç alacak ilişkisine girilmemesi, gerekmektedir.
a)Toplam sermaye katkısının ödenmiş sermayenin 3 katını geçmemesi,
b) Sermaye katkısının KOBİ´lerin sabit yatırım projeleri için yapılması ve KOBİ´lerde sermayenin en fazla %25´i kadar olması,
c) KOBİ´lere sermaye payı konulmak suretiyle oluşturulacak ortaklığın en geç 10 yıl içinde sona ereceğine dair aracı bankaya taahhütte bulunulması,
d) KOBİ ile borç alacak ilişkisine girilmemesi, gerekmektedir.
KOBİ´ler için Yatırım Teşvik Belgesi Başvurularında Ücret Alınıyor Mu?
KOBİ teşvik belgesine ilişkin talebin Müsteşarlıkça uygun görülmesi halinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki Fona irat kaydedilmek üzere, gelişmiş ve normal yörelerde yapılacak yatırımlarda 100 milyon Türk Lirasının, kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak yatırımlarda ise 50 milyon Türk Lirasının yatırılması zorunludur. Projenin uygun görülmemesi veya yatırımcının KOBİ teşvik belgesi düzenlemeden önce talebinden vazgeçmesi halinde bu meblağ yatırımcıya iade edilmektedir.
KOBİ Teşvik Unsurlarından Faydalanmak İçin Gerekli Olan "Yatırım Teşvik Belgesi" Nasıl Alınır?
KOBİ Teşvik Belgesi almak için yatırımcı tarafından ilk başvuru,
a)Anonim şirketlerce gerçekleştirilecek turizm(konaklama tesisi), eğitim, sağlık ve tarımsal sanayi yatırımları için Türkiye Kalkınma Bankasının,
b)İmalat, madencilik ve yazılım geliştirme yatırımları ile anonim şirket dışındaki diğer gerçek ve tüzel kişilerce gerçekleştirilecek turizm (konaklama tesisi), eğitim, sağlık ve tarımsal sanayi yatırımları için Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. ve Sınai Yatırım Bankası A.Ş.nin
ilgili birim ve şubelerine yapılmaktadır.
KOBİ´lere uygulanan desteklerden yararlanmak üzere yapılan başvurunun aracı banka tarafından kabul edilmesi halinde yatırımcı adına düzenlenecek KOBİ teşvik belgesi için Hazine Müsteşarlığı´na müracaat aracı bankalar tarafından yapılacaktır. Aracı bankalar KOBİ teşvik belgesine bağlanmasını talep ettikleri yatırım ile ilgili bilgi ve belgeleri, Müsteşarlığın belirleyeceği ayrı bir format içinde temin eder ve Hazine Müsteşarlığına gönderir.
Teşvik belgesi alma işlemlerinde 2000/1822 sayılı Karar kapsamında istenen bilgilerden Hazine Müsteşarlığınca belirlenen kısımları, yatırımcı tarafından, yatırımcının bağlı bulunduğu Odaya (Sanayi odası, ticaret odası, ticaret ve sanayi odası, esnaf ve sanatkarlar odası) tasdik ettirilmektedir.
Aracı bankalarca yapılacak KOBİ teşvik belgesine ilişkin müracaatlarda,
a) Turizm yatırımlarında Turizm Bakanlığından alınacak Turizm Yatırım Belgesi (21/1/1998 tarihli ve 4325 sayılı Kanun kapsamında arazi tahsisi yapılmasının söz konusu olması halinde bu belge teşvik belgesinin düzenlenmesi safhasında aranmaz.) ve/veya işletme belgelerinin,
b) Sağlık yatırımlarında Sağlık Bakanlığından alınacak izin belgesinin,
c) Eğitim (anaokulu, ilköğretim ve orta öğretim kurumları) yatırımlarında Milli Eğitim Bakanlığından alınacak izin belgesinin,
d) İstihraca yönelik madencilik yatırımlarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden alınacak İşletme Ruhsatı ve İzni veya Maden İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmış (kamu kurum ve kuruluşlarının uhdesindeki maden sahalarıyla ilgili rödövans sözleşmelerinde bu onay aranmaz) işletme ruhsatlı sahaya ait rödövans sözleşmesinin,
e) Tersane (gemi inşa ve onarım tesisleri) yatırımlarında Denizcilik Müsteşarlığından alınacak uygun görüş yazısının
f) Su dolum tesisleri yatırımlarında kaynak suyunun yatırımcıya tahsis edildiğine dair ilgili merciden alınacak yazı ile Sağlık Bakanlığından alınacak kaynak suyunun içilebilir nitelikte olduğunu tevsik eden yazının,
g)su ürünleri yetiştiriciliğine yönelik yatırımlarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınacak izin yazısının,
ibraz edilmesi zorunludur.
a)Anonim şirketlerce gerçekleştirilecek turizm(konaklama tesisi), eğitim, sağlık ve tarımsal sanayi yatırımları için Türkiye Kalkınma Bankasının,
b)İmalat, madencilik ve yazılım geliştirme yatırımları ile anonim şirket dışındaki diğer gerçek ve tüzel kişilerce gerçekleştirilecek turizm (konaklama tesisi), eğitim, sağlık ve tarımsal sanayi yatırımları için Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. ve Sınai Yatırım Bankası A.Ş.nin
ilgili birim ve şubelerine yapılmaktadır.
KOBİ´lere uygulanan desteklerden yararlanmak üzere yapılan başvurunun aracı banka tarafından kabul edilmesi halinde yatırımcı adına düzenlenecek KOBİ teşvik belgesi için Hazine Müsteşarlığı´na müracaat aracı bankalar tarafından yapılacaktır. Aracı bankalar KOBİ teşvik belgesine bağlanmasını talep ettikleri yatırım ile ilgili bilgi ve belgeleri, Müsteşarlığın belirleyeceği ayrı bir format içinde temin eder ve Hazine Müsteşarlığına gönderir.
Teşvik belgesi alma işlemlerinde 2000/1822 sayılı Karar kapsamında istenen bilgilerden Hazine Müsteşarlığınca belirlenen kısımları, yatırımcı tarafından, yatırımcının bağlı bulunduğu Odaya (Sanayi odası, ticaret odası, ticaret ve sanayi odası, esnaf ve sanatkarlar odası) tasdik ettirilmektedir.
Aracı bankalarca yapılacak KOBİ teşvik belgesine ilişkin müracaatlarda,
a) Turizm yatırımlarında Turizm Bakanlığından alınacak Turizm Yatırım Belgesi (21/1/1998 tarihli ve 4325 sayılı Kanun kapsamında arazi tahsisi yapılmasının söz konusu olması halinde bu belge teşvik belgesinin düzenlenmesi safhasında aranmaz.) ve/veya işletme belgelerinin,
b) Sağlık yatırımlarında Sağlık Bakanlığından alınacak izin belgesinin,
c) Eğitim (anaokulu, ilköğretim ve orta öğretim kurumları) yatırımlarında Milli Eğitim Bakanlığından alınacak izin belgesinin,
d) İstihraca yönelik madencilik yatırımlarında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünden alınacak İşletme Ruhsatı ve İzni veya Maden İşleri Genel Müdürlüğünce onaylanmış (kamu kurum ve kuruluşlarının uhdesindeki maden sahalarıyla ilgili rödövans sözleşmelerinde bu onay aranmaz) işletme ruhsatlı sahaya ait rödövans sözleşmesinin,
e) Tersane (gemi inşa ve onarım tesisleri) yatırımlarında Denizcilik Müsteşarlığından alınacak uygun görüş yazısının
f) Su dolum tesisleri yatırımlarında kaynak suyunun yatırımcıya tahsis edildiğine dair ilgili merciden alınacak yazı ile Sağlık Bakanlığından alınacak kaynak suyunun içilebilir nitelikte olduğunu tevsik eden yazının,
g)su ürünleri yetiştiriciliğine yönelik yatırımlarda Tarım ve Köyişleri Bakanlığından alınacak izin yazısının,
ibraz edilmesi zorunludur.
Teşvik Unsurlarından Hangi KOBİ´ler Yararlanabilir?
KOBİ teşvik unsurları;
a) İmalat (çırçır ve entegre olmayan paketleme yatırımları hariç)
b)Tarımsal sanayi (tarım ürünlerini işleyerek değerlendiren ve/veya pazara hazırlamaya yönelik faaliyette bulunan her türlü tarım işletmeleri ile soğuk hava depoları dahil)
c) Turizm (Konaklama tesisleri)
d) Eğitim
e) Sağlık
f) Madencilik
g) Yazılım geliştirme
yatırımlarına yönelik faaliyetleri kapsar. Bu yatırım konularında sektörel ve bölgesel kısıtlamalar dikkate alınarak, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığınca yayımlanacak genelgelerle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılmaktadır.
Ayrıca, KOBİ Yatırımlarında Devlet Yardımları kapsamında;
a) İmalat ve tarımsal sanayi sektöründe faaliyette bulunan işletmelerden; kanuni defter kayıtlarında arsa ve bina hariç, makine ve teçhizat, tesis, taşıt araç ve gereçleri, döşeme ve demirbaşları toplamının net tutarı 400 milyar Türk Lirasını aşmayan;
1) 50 ila 250 işçi çalıştıran orta ölçekli,
2) 10 ila 49 işçi çalıştıran küçük ölçekli ,
3) 1 ila 9 işçi çalıştıran mikro ölçekli,
işletmelerin yatırımları, ( Gelişmiş yörelerde araştırma ve geliştirme yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, teknoparklarda yapılacak yatırımlar ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenen özel sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgeleri dahil organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde yapılacak yatırımlar hariç komple yeni yatırımlar için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmez.)
b) Çanakkale il sınırlarının güneyi ile İçel il sınırlarının doğusu arasında kalan 3 km. derinliğindeki kıyı şeridi ve Nevşehir ilindeki Merkez, Ürgüp ve Avanos ilçe sınırları dışında yapılacak turizm yatırımları (konaklama tesisleri) ile mevcut konaklama tesislerinin modernizasyon yatırımları,
c) Kalkınmada öncelikli yörelerde sağlık alanında yapılacak yatırımlar,
d) Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak eğitim yatırımları ile gelişmiş ve normal yörelerde yapılacak ilk ve orta eğitim yatırımlarına ait tevsi ve modernizasyon yatırımları,
e) Madencilikle iştigal eden işletmelerin, istihraç, işletme veya zenginleştirme yatırımları,
f) Yazılım geliştirme yatırımları,
KOBİ yatırımları olarak nitelendirilmektedir.
a) İmalat (çırçır ve entegre olmayan paketleme yatırımları hariç)
b)Tarımsal sanayi (tarım ürünlerini işleyerek değerlendiren ve/veya pazara hazırlamaya yönelik faaliyette bulunan her türlü tarım işletmeleri ile soğuk hava depoları dahil)
c) Turizm (Konaklama tesisleri)
d) Eğitim
e) Sağlık
f) Madencilik
g) Yazılım geliştirme
yatırımlarına yönelik faaliyetleri kapsar. Bu yatırım konularında sektörel ve bölgesel kısıtlamalar dikkate alınarak, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığınca yayımlanacak genelgelerle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde işlem yapılmaktadır.
Ayrıca, KOBİ Yatırımlarında Devlet Yardımları kapsamında;
a) İmalat ve tarımsal sanayi sektöründe faaliyette bulunan işletmelerden; kanuni defter kayıtlarında arsa ve bina hariç, makine ve teçhizat, tesis, taşıt araç ve gereçleri, döşeme ve demirbaşları toplamının net tutarı 400 milyar Türk Lirasını aşmayan;
1) 50 ila 250 işçi çalıştıran orta ölçekli,
2) 10 ila 49 işçi çalıştıran küçük ölçekli ,
3) 1 ila 9 işçi çalıştıran mikro ölçekli,
işletmelerin yatırımları, ( Gelişmiş yörelerde araştırma ve geliştirme yatırımları, çevre korumaya yönelik yatırımlar, teknoparklarda yapılacak yatırımlar ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenen özel sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinden oluşan organize küçük sanayi bölgeleri dahil organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinde yapılacak yatırımlar hariç komple yeni yatırımlar için KOBİ teşvik belgesi düzenlenmez.)
b) Çanakkale il sınırlarının güneyi ile İçel il sınırlarının doğusu arasında kalan 3 km. derinliğindeki kıyı şeridi ve Nevşehir ilindeki Merkez, Ürgüp ve Avanos ilçe sınırları dışında yapılacak turizm yatırımları (konaklama tesisleri) ile mevcut konaklama tesislerinin modernizasyon yatırımları,
c) Kalkınmada öncelikli yörelerde sağlık alanında yapılacak yatırımlar,
d) Kalkınmada öncelikli yörelerde yapılacak eğitim yatırımları ile gelişmiş ve normal yörelerde yapılacak ilk ve orta eğitim yatırımlarına ait tevsi ve modernizasyon yatırımları,
e) Madencilikle iştigal eden işletmelerin, istihraç, işletme veya zenginleştirme yatırımları,
f) Yazılım geliştirme yatırımları,
KOBİ yatırımları olarak nitelendirilmektedir.
KOBİ Yatırımlarında Devlet Yardımları Hangi Düzenleme Çerçevesinde Yürütülmektedir?
KOBİ´lere yönelik Devlet yardımları, 18/01/2001 tarih ve 24291 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 21/12/2000 tarih ve 2000/1822 sayılı "Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkında Karar" ve 18 Şubat 2001 tarih ve 24322 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2001/1 sayılı "Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Yatırımlarında Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ" çerçevesinde yürütülmektedir.
KOBİ´lere Yönelik Teşvik Uygulamalarının Amacı Nedir?
KOBİ´lere yönelik teşvik uygulamaları, küçük ve orta ölçekli işletmelerin kalkınma planları ve yıllık programlarında öngörülen hedefler ile Avrupa Birliği normlarına ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak desteklenmelerini, uluslararası düzeyde rekabet edebilmelerini teminen üretim, kalite ve standartlarını artırmalarını, istihdam yaratmalarını sağlamak amacıyla uygulamaya konmuştur.
kobi destek
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelere (KOBİ) yönelik strateji ve eylem planlarında geliştirilen temel strateji; KOBİ’lerin verimliliklerini, katma değer içindeki paylarının ve uluslararası rekabet güçlerinin artırılması esasına dayanmaktadır. Ülkemizde, Ar-Ge faaliyetlerinin önemli bir bölümü büyük ölçekli işletmelerle sınırlı olup, ülke sanayinin %98’ini oluşturan KOBİ’lerin Ar-Ge faaliyetleri istenilen düzeyin altında kalmıştır. Yukarıda belirtilen stratejik hedeflere ulaşmak için piyasa koşulları ve uluslararası anlaşmalar kapsamındaki yükümlülükler dahilinde, KOBİ’lerin Ar-Ge ve yenilik projeleri için farklılaştırılmış bir destek programı TÜBİTAK tarafından kurgulanmış ve uygulamaya alınmıştır.
KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı ile, KOBİ’lerin bu sorunları aşabilmelerini sağlamak için yeni bir ürün üretilmesi, mevcut bir ürünün geliştirilmesi, iyileştirilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi veya maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi konularında KOBİ’ler tarafından yürütülen 400.000 YTL bütçe ve 18 ay süre ile sınırlı ilk iki projenin TÜBİTAK tarafından desteklenmesi amaçlanmıştır.
Projelere program kapsamında sağlanacak desteklerle KOBİ’lerin, teknoloji ve yenilik kapasitelerinin geliştirilerek daha rekabetçi olmaları, sistematik proje yapabilmeleri, katma değeri yüksek ürün geliştirebilmeleri, kurumsal araştırma teknoloji geliştirme kültürüne sahip olmaları, ulusal ve uluslararası destek programlarında daha etkin yer almaları hedeflenmektedir.
KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı ile, KOBİ’lerin bu sorunları aşabilmelerini sağlamak için yeni bir ürün üretilmesi, mevcut bir ürünün geliştirilmesi, iyileştirilmesi, ürün kalitesi veya standardının yükseltilmesi veya maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin, yeni üretim teknolojilerinin geliştirilmesi konularında KOBİ’ler tarafından yürütülen 400.000 YTL bütçe ve 18 ay süre ile sınırlı ilk iki projenin TÜBİTAK tarafından desteklenmesi amaçlanmıştır.
Projelere program kapsamında sağlanacak desteklerle KOBİ’lerin, teknoloji ve yenilik kapasitelerinin geliştirilerek daha rekabetçi olmaları, sistematik proje yapabilmeleri, katma değeri yüksek ürün geliştirebilmeleri, kurumsal araştırma teknoloji geliştirme kültürüne sahip olmaları, ulusal ve uluslararası destek programlarında daha etkin yer almaları hedeflenmektedir.
kobi kredisi
Reel sektöre yönelik kredi destek paketlerine bir yenisi daha ekleniyor.
Sanayi Bakanı Nihat Ergün, yeni kredi faiz destek paketi açıklayacaklarını, bunun miktarının geçen yıldan fazla olacağını bildirdi. Bu kapsamda kriz döneminde faizsiz desteklenen KOBİ'lere yeni proje ile yüzde 75 faiz desteği sağlanacak. Kalan yüzde 25'lik kısmın ise anlaşma yapılacak 20 banka tarafından karşılanması üzerinde duruluyor. Kredi üst limitinin 30 bin liradan 100 bin liraya çıkarılacağı kredi destek paketinin reel sektöre toplamda 3 milyar liranın üzerinde finansman desteği sağlayacağı hesaplanıyor. Söz konusu paketin birkaç gün içerisinde açıklanması bekleniyor.
Sanayi Bakanı Nihat Ergün, yeni kredi faiz destek paketi açıklayacaklarını, bunun miktarının geçen yıldan fazla olacağını bildirdi. Bu kapsamda kriz döneminde faizsiz desteklenen KOBİ'lere yeni proje ile yüzde 75 faiz desteği sağlanacak. Kalan yüzde 25'lik kısmın ise anlaşma yapılacak 20 banka tarafından karşılanması üzerinde duruluyor. Kredi üst limitinin 30 bin liradan 100 bin liraya çıkarılacağı kredi destek paketinin reel sektöre toplamda 3 milyar liranın üzerinde finansman desteği sağlayacağı hesaplanıyor. Söz konusu paketin birkaç gün içerisinde açıklanması bekleniyor.
Kobi Beyannamesi ,Örneği
KOBİ BEYANNAMESİ ÖRNEĞİ NASIL DOLDURULUR
KOBİ: 250 Kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25.000.000-TL’yi (Yirmibeş Milyon Türk Lirası’nı) aşmayan ve KOBİ Tanımı Yönetmeliğinde mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimdir.
KOBİ Tanımı Yönetmeliği gereği; KOSGEB den desteklerinden yararlanabilmeniz için "KOBİ Beyannamesi" formunu ve eklerini internet ortamında doldurarak çıktısını alıp kaşeli ve imzalı olarak istenen belgeler ile birlikte bağlı olduğunuz KOSGEB Birimine teslim etmeniz gerekmektedir.
KOSGEB’e vereceğiniz beyanlardaki bilgilerin yanlış olmasından doğacak tüm hukuki ve mali sorumluluk işletmenize ait olacaktır.
KOBİ BEYANNAMESİ ni doldurabilmek için öncelikle KOSGEB veritabanına kayıt olmanız gerekmektedir. Kayıtla ilgili bilgilere http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/b.aspx?ref=1 adresinden ulaşabilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: AŞAĞIDAKİ KAYIT ADIMLARINIZI ZAMAN AŞIMI OLMAMASI İÇİN MAKSİMUM 15 DAKİKA İÇİNDE TAMAMLAMANIZ GEREKMEKTEDİR.
1. http://www.kosgeb.gov.tr adresine giriniz ve "E-KOBİ" tıklayınız. Karşınıza gelen ekranda, kullanıcı adı ve şifrenizi giriniz. Gelen sayfa da kutucuğa tıklayınız.
2. Giriş yapmak istediğiniz KOBİ beyannamesinin yılını seçiniz ve butonuna tıklayınız.
3. Sonraki adımda karşına gelen ekrandan işletmenizle ilgli sorulardan
işletmenize için uygun olan durumları seçiniz ve butonuna tıklayınız. Seçenekler ile ilgili detaylı bilgiler karşınıza çıkan ekranda mevcuttur. Açıklamaları lütfen dikkatlice okuyunuz.
4. Karşınıza gelen ekrandaki işletme bilgilerini doldururken işletmenize ait KOBİ beyannamesini doldurduğunuz yılı ait mali ve SGK bilgilerinin doğru olması gerekmektedir. Bu bölümü doldururken işletmenize ait evraklar üzerinden doldurmanız faydalı olacaktır.
ÖNEMLİ: Net Satış Hasılası ve Mali Bilanço Toplamı bölümlerini kuruş ,nokta veya virgül kullanmaksızın doldurunuz.
Yetkili Personel bölümünü doldurmak için aşağıdaki gibi Yetkili Ekle ye tıklayınız.
Karşınıza gelen ekrandaki bilgileri doldurunuz ve butonuna tıklayınız. Yetkili kişinin T.C.kimlik numarası ve GSM numarasının girilmesi zorunludur.
Yetkili kişi olarak birden fazla kişi ekleyebilirsiniz.
Girdiğiniz bilgileri düzeltmek için Yetkili Düzelt silmek içinse Yetkili Sil butonlarını kullanabilirsiniz.
5. Faaliyet Konusu bilgileriniz üye olurken girdiğiniz bilgiler doğrultusunda otomatik olarak gelecektir.
Faaliyet konunuzun gelen listedekilerden farklı olduğunu düşünüyorsanız, Faaliyet konuzu seçmek için tıklayın butonuna basınız ve karşınıza gelen ekrandan seçiminizi yapıp butonuna tıklayınız.
6. Adres bilginiz üye olurken girdiğiniz bilgiler doğrultusunda otomatik olarak gelecektir.
Adres bilgilerinizde değişiklik yapmak, silmek veya yeni adres eklemek istiyorsanız aşağıdaki butonlardan ilgili butona tıklayarak karşınıza gelen ekranlardan işleminizi yapabilirsiniz.
7. Eksik bilginiz var ve sonra devam etmek istiyorsanız sağ alt taraftaki butonuna tıklayarak kaydedip sonra devam edebilirsiniz. Yukarıdaki tüm bilgileri eksiksiz ve doğru olduğuna eminseniz butonuna tıklayarak bir sonraki adıma geçebilirsiniz.
8. Sonraki adımda karşınıza KOBİ Beyannamesi Rapor çıktıları ekranı gelecektir.
Bu ekran üzerinden daha önceki adımlarda girdiğiniz beyanınızla ilgili çıktıları almanız gerekmektedir. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi İndir butonlarına tıklayınız ve çıktı alınız.
KOBİ Bilgi Dökümanı ve KOBİ Beyannamesi nin çıktısını alıp kaşeli ve imzalı olarak istenen belgeler ile birlikte bağlı olduğunuz KOSGEB Birimine teslim ediniz. Çıktılara ek olarak aşağıdaki belgeler ekinde istenmektedir.
Ekinde İstenen Belgeler
1. İmza Beyannamesi/Sirküleri
2. Ticaret Sicil veya Esnaf Sicil Gazetesi
3. Faaliyet Belgesi
KOBİ: 250 Kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25.000.000-TL’yi (Yirmibeş Milyon Türk Lirası’nı) aşmayan ve KOBİ Tanımı Yönetmeliğinde mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimdir.
KOBİ Tanımı Yönetmeliği gereği; KOSGEB den desteklerinden yararlanabilmeniz için "KOBİ Beyannamesi" formunu ve eklerini internet ortamında doldurarak çıktısını alıp kaşeli ve imzalı olarak istenen belgeler ile birlikte bağlı olduğunuz KOSGEB Birimine teslim etmeniz gerekmektedir.
KOSGEB’e vereceğiniz beyanlardaki bilgilerin yanlış olmasından doğacak tüm hukuki ve mali sorumluluk işletmenize ait olacaktır.
KOBİ BEYANNAMESİ ni doldurabilmek için öncelikle KOSGEB veritabanına kayıt olmanız gerekmektedir. Kayıtla ilgili bilgilere http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/b.aspx?ref=1 adresinden ulaşabilirsiniz.
ÖNEMLİ NOT: AŞAĞIDAKİ KAYIT ADIMLARINIZI ZAMAN AŞIMI OLMAMASI İÇİN MAKSİMUM 15 DAKİKA İÇİNDE TAMAMLAMANIZ GEREKMEKTEDİR.
1. http://www.kosgeb.gov.tr adresine giriniz ve "E-KOBİ" tıklayınız. Karşınıza gelen ekranda, kullanıcı adı ve şifrenizi giriniz. Gelen sayfa da kutucuğa tıklayınız.
2. Giriş yapmak istediğiniz KOBİ beyannamesinin yılını seçiniz ve butonuna tıklayınız.
3. Sonraki adımda karşına gelen ekrandan işletmenizle ilgli sorulardan
işletmenize için uygun olan durumları seçiniz ve butonuna tıklayınız. Seçenekler ile ilgili detaylı bilgiler karşınıza çıkan ekranda mevcuttur. Açıklamaları lütfen dikkatlice okuyunuz.
4. Karşınıza gelen ekrandaki işletme bilgilerini doldururken işletmenize ait KOBİ beyannamesini doldurduğunuz yılı ait mali ve SGK bilgilerinin doğru olması gerekmektedir. Bu bölümü doldururken işletmenize ait evraklar üzerinden doldurmanız faydalı olacaktır.
ÖNEMLİ: Net Satış Hasılası ve Mali Bilanço Toplamı bölümlerini kuruş ,nokta veya virgül kullanmaksızın doldurunuz.
Yetkili Personel bölümünü doldurmak için aşağıdaki gibi Yetkili Ekle ye tıklayınız.
Karşınıza gelen ekrandaki bilgileri doldurunuz ve butonuna tıklayınız. Yetkili kişinin T.C.kimlik numarası ve GSM numarasının girilmesi zorunludur.
Yetkili kişi olarak birden fazla kişi ekleyebilirsiniz.
Girdiğiniz bilgileri düzeltmek için Yetkili Düzelt silmek içinse Yetkili Sil butonlarını kullanabilirsiniz.
5. Faaliyet Konusu bilgileriniz üye olurken girdiğiniz bilgiler doğrultusunda otomatik olarak gelecektir.
Faaliyet konunuzun gelen listedekilerden farklı olduğunu düşünüyorsanız, Faaliyet konuzu seçmek için tıklayın butonuna basınız ve karşınıza gelen ekrandan seçiminizi yapıp butonuna tıklayınız.
6. Adres bilginiz üye olurken girdiğiniz bilgiler doğrultusunda otomatik olarak gelecektir.
Adres bilgilerinizde değişiklik yapmak, silmek veya yeni adres eklemek istiyorsanız aşağıdaki butonlardan ilgili butona tıklayarak karşınıza gelen ekranlardan işleminizi yapabilirsiniz.
7. Eksik bilginiz var ve sonra devam etmek istiyorsanız sağ alt taraftaki butonuna tıklayarak kaydedip sonra devam edebilirsiniz. Yukarıdaki tüm bilgileri eksiksiz ve doğru olduğuna eminseniz butonuna tıklayarak bir sonraki adıma geçebilirsiniz.
8. Sonraki adımda karşınıza KOBİ Beyannamesi Rapor çıktıları ekranı gelecektir.
Bu ekran üzerinden daha önceki adımlarda girdiğiniz beyanınızla ilgili çıktıları almanız gerekmektedir. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi İndir butonlarına tıklayınız ve çıktı alınız.
KOBİ Bilgi Dökümanı ve KOBİ Beyannamesi nin çıktısını alıp kaşeli ve imzalı olarak istenen belgeler ile birlikte bağlı olduğunuz KOSGEB Birimine teslim ediniz. Çıktılara ek olarak aşağıdaki belgeler ekinde istenmektedir.
Ekinde İstenen Belgeler
1. İmza Beyannamesi/Sirküleri
2. Ticaret Sicil veya Esnaf Sicil Gazetesi
3. Faaliyet Belgesi
Kobi Finans
İstanbul Sanayi Odası ile TOSYÖV birlikte düzenlediği “Krizden Çıkışta KOBİ-Finans Sektörü İşbirliği” toplantısı İstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Etkinliğe, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, İstanbul Sanayi Odası Başkanı C.Tanıl Küçük, TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Bankalar Birliği Başkan Vekili - TEB Genel Müdürü Varol Civil katıldılar.
Açılış konuşmasını yapan Tanıl Küçük, 2007 yazında ilk işaretlerini veren krizin, batıda finans krizi olarak başladığını ancak Türkiye'de en çok sanayi sektörünü vurduğunu söyledi. Sanayi üretiminin, Ağustos ayından bu yana yedi aydır aralıksız olarak ve giderek artan oranda küçüldüğünü belirten Küçük, Ağustos ayında yüzde 3.6 ile başlayan küçülme oranının Ocak ayı itibariyle yüzde 21.3'e ulaştığını, Şubat ayında ise yüzde 23.7 ile sanayide 1980 sonrasında yaşanan en yüksek düşüş oranı olduğunu ifade etti.
İmalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 99'undan fazlasının KOBİ ölçeğinde olduğunu anlatan KÜÇÜK, kriz nedeniyle kredi verme konusunda bankaların isteksiz davranmalarının ve kredi koşullarını daha da ağırlaştırmalarının KOBİ'leri zor durumda bıraktığını ifade etti. Hükümetin, krizin şiddetlenmesinden 6 ay sonra da olsa tedbir paketleri açıklamasıyla bir nebze de olsa ümitlendiklerini anlatan Küçük “Şimdilerde ise, hükümetimizin bir dönem memnuniyetle karşıladığımız önlem alma yönündeki çabalarının tekrar yavaşlamasının üzüntüsü ve şaşkınlığı içindeyiz” dedi.
Üretimi canlandırmak adına, Kredi Garanti Fonu'nu, çok önemli bulduklarını ifade eden Küçük, bu fonun kullanıma açılacağı ümidini taşıdıklarını, ancak aradan 1 aydan fazla süre geçmesine karşın bu yönde her hangi bir somut gelişmenin olmadığına vurgu yaptı. “İlaç belli, ama o ilacı bir türlü hastaya ulaştıramıyoruz” diyen Küçük, meselenin, güven sorununun aşılmasında yattığını ifade etti. İSO olarak bankacılığın gelişimine katkı sağlamak istediklerini belirten KÜÇÜK, beklentilerinin, kamu ve bankacılık camiasının kendilerine gereken desteği vermesi olduğunu sözlerine ekledi.
Daha sonra kürsüye gelen TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi, hükümetin, bazı konularda ağır ve aksak yürüdüğünü ifade etti : “Bir bakan bir şey söylerken, bir diğeri daha başka bir şey söyleyebiliyor” diyen Develi, yaşanan aykırılıklar dolayısıyla bazen iktidarda bir koalisyon hükümeti olduğunu düşündüğünü ifade etti. Yapay gündemlerden kurtulunması halinde sorunların çok daha kolaylıkla çözülebileceğine inandığını belirten Develi, sadece KOSGEB'in Cansuyu kredileriyle soruna çözüm bulabilmenin zor olduğunu ifade etti . “Kabine değişikliği olacaksa olsun. Her gün aynı şeyleri izlemekten sıkıldık”diyen Develi, somut eylemlerin bir an önce başlatılmasını istedi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da konuşmasında, kriz dolayısıyla dünyada yaşanan gelişmelere değindi. Son IMF raporuna göre dünyanın, 2'nci Cihan Harbi'nin ardından meydana gelen en büyük resesyon sürecine girdiğini belirten Yalçıntaş, IMF ile yapılacak bir anlaşmanın maddi yönünden çok psikolojik etkisinin önemli olduğunu ifade etti. KOBİ'lerin, Türkiye'de, ekonominin bel kemiğini oluşturduğuna dikkati çeken Yalçıntaş, kredi bulmada yaşanan zorlukların sıkışmaya yol açytığını ifade etti.
2008 Eylül ayından bu yana mevduatlarda 40 milyar dolarlık bir artış yaşanırken kredilerdeki artışın 5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Yalçıntaş sözlerini şöyle tamamladı; “Hepimiz, aynı gemideyiz. Reel sektörde kaybedilen her damla kan, finans sektörü için de geçerlidir”.
Bankalar Birliği Başkan Vekili - TEB Genel Müdürü Varol Civil de yaptığı konuşmada, krizi diğerlerinden ayıran en önemli noktanın gelişmiş bir ülkeden başlamasında düğümlendiğine dikkati çekti. ABD GSYH'sında, 2008'in son çeyreğinde yüzde 6.3 oranında bir daralmanın görüldüğünü anlatan Civil, pek çok kimsenin varlıklarını önemli ölçüde yitirdiğini ifade etti.
Son dönemlerde imalat sanayi güven endeksinde bir yükselmenin görüldüğünü belirten Civil, takip edilmesi gereken asıl noktayı Avrupa ülkelerinde nasıl bir gelişmenin yaşandığının oluşturduğunu söyledi. Şirketlerin, finans departmanlarına daha fazla önem vermeleri gerektiğini belirten Civil, daha şeffaf bilançoların olduğu, şirketlerin performanslarını ölçen süreçlerin artan oranda önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, krizle ilgili olarak önelmlerin geç alındığı konusundaki görüşlere kesinlikle katılmadığını vurguladı. Çağlayan, Almanya ve Fransa’daki krizle Türkiye’de ki krizin aynı olmadığını, bu ülkelerde krizden dolayı bankaların battığını, herkesin buy krizden etkilenmesinin farklı olduğunu kaydetti. Şu ana kadar 53 tedbir açıkladıklarını ifade eden Çağlayan, bugüne kadar alınmış olan tedbirlerin bir tanesinin işe yaramadığını bana kimse söyleyemez” diye konuştu. Türkiye’de ufak desteklerle ciddi bir ivme yakalandığını ifade etti.
Krizi, freni patlamış bir kamyona benzeten Bakan Çağlayan, nerede ve ne zaman duracağını kimsenin bilemediğini söyledi. Üretime her halükarda devam edilmesi zorunluluğunun bulunduğunu ifade eden Çağlayan, kriz nedeniyle kredi verme konusunda çekingen davranan bankaların, ciddi bir korku psikolojisi oluşumuna neden olduklarını söyledi. “Bankaların, bu denli frene basmalarını kendileri açısından da riskli görüyorum” diyen Bakan Çağlayan, kriz ortamında işsizlik, ihracatta düşme gibi olayların normal karşılanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının ardından yöneticiliğini Devlet Eski Bakanı Ayfer Yılmaz’ın yaptığı bir panel düzenlendi. Panelde KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Kemal Gülerdi, Türk Ekonomi Bankası Turgut Boz, DenizBank İşletme Bankacılığı Grubu Başkanı Oğuzhan Özark, Doğu Sanayi Sitesi ve Tuzla OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Hancı konuşma olarak katıldılar.
Açılış konuşmasını yapan Tanıl Küçük, 2007 yazında ilk işaretlerini veren krizin, batıda finans krizi olarak başladığını ancak Türkiye'de en çok sanayi sektörünü vurduğunu söyledi. Sanayi üretiminin, Ağustos ayından bu yana yedi aydır aralıksız olarak ve giderek artan oranda küçüldüğünü belirten Küçük, Ağustos ayında yüzde 3.6 ile başlayan küçülme oranının Ocak ayı itibariyle yüzde 21.3'e ulaştığını, Şubat ayında ise yüzde 23.7 ile sanayide 1980 sonrasında yaşanan en yüksek düşüş oranı olduğunu ifade etti.
İmalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 99'undan fazlasının KOBİ ölçeğinde olduğunu anlatan KÜÇÜK, kriz nedeniyle kredi verme konusunda bankaların isteksiz davranmalarının ve kredi koşullarını daha da ağırlaştırmalarının KOBİ'leri zor durumda bıraktığını ifade etti. Hükümetin, krizin şiddetlenmesinden 6 ay sonra da olsa tedbir paketleri açıklamasıyla bir nebze de olsa ümitlendiklerini anlatan Küçük “Şimdilerde ise, hükümetimizin bir dönem memnuniyetle karşıladığımız önlem alma yönündeki çabalarının tekrar yavaşlamasının üzüntüsü ve şaşkınlığı içindeyiz” dedi.
Üretimi canlandırmak adına, Kredi Garanti Fonu'nu, çok önemli bulduklarını ifade eden Küçük, bu fonun kullanıma açılacağı ümidini taşıdıklarını, ancak aradan 1 aydan fazla süre geçmesine karşın bu yönde her hangi bir somut gelişmenin olmadığına vurgu yaptı. “İlaç belli, ama o ilacı bir türlü hastaya ulaştıramıyoruz” diyen Küçük, meselenin, güven sorununun aşılmasında yattığını ifade etti. İSO olarak bankacılığın gelişimine katkı sağlamak istediklerini belirten KÜÇÜK, beklentilerinin, kamu ve bankacılık camiasının kendilerine gereken desteği vermesi olduğunu sözlerine ekledi.
Daha sonra kürsüye gelen TOSYÖV Başkanı Hilmi Develi, hükümetin, bazı konularda ağır ve aksak yürüdüğünü ifade etti : “Bir bakan bir şey söylerken, bir diğeri daha başka bir şey söyleyebiliyor” diyen Develi, yaşanan aykırılıklar dolayısıyla bazen iktidarda bir koalisyon hükümeti olduğunu düşündüğünü ifade etti. Yapay gündemlerden kurtulunması halinde sorunların çok daha kolaylıkla çözülebileceğine inandığını belirten Develi, sadece KOSGEB'in Cansuyu kredileriyle soruna çözüm bulabilmenin zor olduğunu ifade etti . “Kabine değişikliği olacaksa olsun. Her gün aynı şeyleri izlemekten sıkıldık”diyen Develi, somut eylemlerin bir an önce başlatılmasını istedi.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da konuşmasında, kriz dolayısıyla dünyada yaşanan gelişmelere değindi. Son IMF raporuna göre dünyanın, 2'nci Cihan Harbi'nin ardından meydana gelen en büyük resesyon sürecine girdiğini belirten Yalçıntaş, IMF ile yapılacak bir anlaşmanın maddi yönünden çok psikolojik etkisinin önemli olduğunu ifade etti. KOBİ'lerin, Türkiye'de, ekonominin bel kemiğini oluşturduğuna dikkati çeken Yalçıntaş, kredi bulmada yaşanan zorlukların sıkışmaya yol açytığını ifade etti.
2008 Eylül ayından bu yana mevduatlarda 40 milyar dolarlık bir artış yaşanırken kredilerdeki artışın 5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Yalçıntaş sözlerini şöyle tamamladı; “Hepimiz, aynı gemideyiz. Reel sektörde kaybedilen her damla kan, finans sektörü için de geçerlidir”.
Bankalar Birliği Başkan Vekili - TEB Genel Müdürü Varol Civil de yaptığı konuşmada, krizi diğerlerinden ayıran en önemli noktanın gelişmiş bir ülkeden başlamasında düğümlendiğine dikkati çekti. ABD GSYH'sında, 2008'in son çeyreğinde yüzde 6.3 oranında bir daralmanın görüldüğünü anlatan Civil, pek çok kimsenin varlıklarını önemli ölçüde yitirdiğini ifade etti.
Son dönemlerde imalat sanayi güven endeksinde bir yükselmenin görüldüğünü belirten Civil, takip edilmesi gereken asıl noktayı Avrupa ülkelerinde nasıl bir gelişmenin yaşandığının oluşturduğunu söyledi. Şirketlerin, finans departmanlarına daha fazla önem vermeleri gerektiğini belirten Civil, daha şeffaf bilançoların olduğu, şirketlerin performanslarını ölçen süreçlerin artan oranda önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, krizle ilgili olarak önelmlerin geç alındığı konusundaki görüşlere kesinlikle katılmadığını vurguladı. Çağlayan, Almanya ve Fransa’daki krizle Türkiye’de ki krizin aynı olmadığını, bu ülkelerde krizden dolayı bankaların battığını, herkesin buy krizden etkilenmesinin farklı olduğunu kaydetti. Şu ana kadar 53 tedbir açıkladıklarını ifade eden Çağlayan, bugüne kadar alınmış olan tedbirlerin bir tanesinin işe yaramadığını bana kimse söyleyemez” diye konuştu. Türkiye’de ufak desteklerle ciddi bir ivme yakalandığını ifade etti.
Krizi, freni patlamış bir kamyona benzeten Bakan Çağlayan, nerede ve ne zaman duracağını kimsenin bilemediğini söyledi. Üretime her halükarda devam edilmesi zorunluluğunun bulunduğunu ifade eden Çağlayan, kriz nedeniyle kredi verme konusunda çekingen davranan bankaların, ciddi bir korku psikolojisi oluşumuna neden olduklarını söyledi. “Bankaların, bu denli frene basmalarını kendileri açısından da riskli görüyorum” diyen Bakan Çağlayan, kriz ortamında işsizlik, ihracatta düşme gibi olayların normal karşılanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Açılış konuşmalarının ardından yöneticiliğini Devlet Eski Bakanı Ayfer Yılmaz’ın yaptığı bir panel düzenlendi. Panelde KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Kemal Gülerdi, Türk Ekonomi Bankası Turgut Boz, DenizBank İşletme Bankacılığı Grubu Başkanı Oğuzhan Özark, Doğu Sanayi Sitesi ve Tuzla OSB Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Hancı konuşma olarak katıldılar.
Kobi Kredileri
Küçük ve orta ölçekli firmaların (KOBİ), Türkiye genelinde gerçekleştirecekleri yatırımların finansmanını sağlamak amacıyla Dünya Bankası (IBRD), AYB (Avrupa Yatırım Bankası), AKKB (Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası) kaynaklarından sağlanan fonlara aracılık etmektedir. Bu kapsamda özel sektör yatırımlarına mali destek sağlanmakta, danışmanlık, teknik yardım ve finansal aracılık hizmetleri verilmektedir. Kullandırılan kobi kredilerinin amacı; özel sektöre ait imalat sanayii, tarıma dayalı sanayii, turizm ve hizmetler sektöründe faaliyet gösteren firmaların yatırım projelerine finansman sağlamaktır. Kredilerin vadesi projelerin verimliliğine göre belirlenmektedir ve kredilerin kriterleri kaynak yapısına göre farklılık göstermektedir...
9 Mayıs 2010 Pazar
Turist Sayısı İlk Çeyrekte Yüzde 11,2 Arttı
Yılın ilk çeyreğinde Türkiye'ye ziyaret eden turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,2 oranında artış göstererek 3 milyon 178 bin 438 oldu. 2010’un ilk 3 ayında Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 16,53 ile birinci, İran yüzde 13,86 ile ikinci, Bulgaristan yüzde 7,92 ile üçüncü sırada yer aldı.
Mart ayında Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,13 artışla 1 milyon 414 bin 616 oldu. Bunun yaklaşık yüzde 2’sini günübirlikçi ziyaretçiler oluşturdu.
Mart ayında Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17,13 artışla 1 milyon 414 bin 616 oldu. Bunun yaklaşık yüzde 2’sini günübirlikçi ziyaretçiler oluşturdu.
Etiketler:
almanya,
bulgaristan,
iran,
turist,
turizm sektörü
Volkswagen, Çin’de 6 Milyar Euro’luk Yatırım Yapmayı Planlıyor
Geçen yıl küresel krize rağmen yüzde 46 büyüyerek 13,6 milyon aracın satıldığı dünyanın en büyük otomotiv pazarı Çin, uluslararası otomotiv devlerinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Alman Volkswagen (VW) Grubu, 2010’da da yüzde 17’lik büyümeyle 16 milyonluk aracın satılması beklenen Çin’de yatırımlarını artırma kararı aldı. 2012’ye kadar Çin’de 4,4 milyar euro yatırım yapmayı planlayan Alman otomotiv devi, bu tutarı 1,6 milyar euro artırdı. VW, 2 yılda yapacağı 6 milyar euro’luk yatırımla mevcut 7 fabrikasına ek 2 yeni fabrika daha kuracak.
Hedef 2 Milyon Araç Satmak
Volkswagen’ın Çin Genel Müdürü Winfried Vahland, yeni yatırımlarla birlikte Çin pazarına yeni teknoloji ve yeni modellerin girişini hızlandırmayı planladıklarını dile getirerek, uzun vadede Çin’de 2 milyondan fazla araç satmayı hedeflediklerini söyledi. Volkwagen’in CEO’su Martin Winterkon ise geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, 2012 sonuna kadar 4,4 milyar euro yatırım yapacaklarını açıklayarak, Çin pazarının heyecan veren yükselişinde tüm beklentileri karşılamak istediklerini söylemişti.
En Lüks Modelini Pekin’de Sergiledi
Çin’de satışlarının artmasına paralel olarak yatırımını artıran Volkswagen, Pekin’de düzenlenen otomobil fuarında da lüks sınıftaki temsilcisi Phaeton’un yeni versiyonunun dünya tanıtımını yaptı. 2011’de satışa sunulacak Phaeton’da 4 farklı motor seçeneği görev yapıyor. Araçta baz motor olarak 3.0 litre 240 beygirlik gücündeki dizel motor görev yaparken, en güçlü seçeneği ise 5 silindirli ve 444 beygir gücündeki benzinli motor oluşturuyor.
Hedef 2 Milyon Araç Satmak
Volkswagen’ın Çin Genel Müdürü Winfried Vahland, yeni yatırımlarla birlikte Çin pazarına yeni teknoloji ve yeni modellerin girişini hızlandırmayı planladıklarını dile getirerek, uzun vadede Çin’de 2 milyondan fazla araç satmayı hedeflediklerini söyledi. Volkwagen’in CEO’su Martin Winterkon ise geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada, 2012 sonuna kadar 4,4 milyar euro yatırım yapacaklarını açıklayarak, Çin pazarının heyecan veren yükselişinde tüm beklentileri karşılamak istediklerini söylemişti.
En Lüks Modelini Pekin’de Sergiledi
Çin’de satışlarının artmasına paralel olarak yatırımını artıran Volkswagen, Pekin’de düzenlenen otomobil fuarında da lüks sınıftaki temsilcisi Phaeton’un yeni versiyonunun dünya tanıtımını yaptı. 2011’de satışa sunulacak Phaeton’da 4 farklı motor seçeneği görev yapıyor. Araçta baz motor olarak 3.0 litre 240 beygirlik gücündeki dizel motor görev yaparken, en güçlü seçeneği ise 5 silindirli ve 444 beygir gücündeki benzinli motor oluşturuyor.
Etiketler:
almanya,
çin,
otomobil satışları,
otomotiv sektörü,
volkswagen,
vw
Fransız Akuo, Rüzgar Enerjisine 1,5 Milyar Euro Yatıracak
Fransız yenilenebilir enerji şirketi Akuo Enerji Türkiye'de 5 yılda yapmayı planladığı 1,5 milyar euro’luk enerji yatırımının ilk parçası olan 210 milyon euro’luk kısmı için sipariş verdi. Yapılmakta olan yatırımla Kırşehir'de kurulması planlanan toplam 148,28 megavatlık Geycek Santralı için Alman rüzgar türbini üreticisi REpower şirketine 44 türbinlik sipariş verildi. 44 türbinlik siparişin kurulumu yapıldığında, santral Avrupa'da REpower tarafından kurulan en büyük rüzgar tarlası unvanına sahip olacak. Akuo Enerji'nin yan şirketi olan Al Yel Elektrik tarafından verilen siparişler tamamlandığında, santral Akuo Enerji'nin de Türkiye'de gerçekleştirdiği en büyük rüzgar projesi olacak.
Santralde REpower'ın 3,73 megavatlık güce ve 80 metre kule uzunluğuna sahip 3.XM model türbinleri kullanılacak. 2011’in yaz aylarında devreye girmesi beklenen santraldeki türbinlerin kurulumundan itibaren 12 yıl boyunca bakım ve onarımları da REpower tarafından yapılacak.
Bu rüzgar tarlasının aynı zamanda Avrupa'daki en büyük rüzgar tarlalarından birinde olacağını belirten Akuo Enerji CEO'su Eric Scotto, rüzgar enerjisi ve yenilenebilir enerji alanında büyük gelecek vaat eden Türkiye'de bu şekilde iyi bir başlangıç yaptıklarını söyledi. Türbinlerin yıllık 487,5 gigavat elektrik üretmesi bekleniyor.
Hedef 5 Yılda 3.000 Megavat
Yenilenebilir Enerji alanında faaliyet yürütün Fransa merkezli Akuo Enerji'nin Türkiye'de faaliyet yürüten Perfect Wind Enerji ve Al Yel Enerji isimli iki şirketi bulunuyor. Biomass, biyogaz, güneş, rüzgar ve hidro enerji alanlarında yatırımları bulunan şirket 2005’ten bu yana Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Türkiye için elinde yaklaşık 500 megavatlık bir rüzgar enerjisi lisans portföyü bulunduran Akuo Enerji, önümüzdeki 5 yılda farklı ülkelerde toplam 3.000 megavatlık yenilenebilir enerji kapasitesine sahip olmayı hedefliyor. Bu rakam da 4 milyon hanenin elektrik tüketimi anlamına geliyor. Ayrıca bu sayede her yıl 6 milyon ton karbondioksit salınımı azalacak. Akuo Enerji'nin önümüzdeki 5 yıl boyunca uluslararası enerji projelerine yatırmayı planladığı toplam yatırım tutarı ise 4,5 milyar euro’yu buluyor.
Santralde REpower'ın 3,73 megavatlık güce ve 80 metre kule uzunluğuna sahip 3.XM model türbinleri kullanılacak. 2011’in yaz aylarında devreye girmesi beklenen santraldeki türbinlerin kurulumundan itibaren 12 yıl boyunca bakım ve onarımları da REpower tarafından yapılacak.
Bu rüzgar tarlasının aynı zamanda Avrupa'daki en büyük rüzgar tarlalarından birinde olacağını belirten Akuo Enerji CEO'su Eric Scotto, rüzgar enerjisi ve yenilenebilir enerji alanında büyük gelecek vaat eden Türkiye'de bu şekilde iyi bir başlangıç yaptıklarını söyledi. Türbinlerin yıllık 487,5 gigavat elektrik üretmesi bekleniyor.
Hedef 5 Yılda 3.000 Megavat
Yenilenebilir Enerji alanında faaliyet yürütün Fransa merkezli Akuo Enerji'nin Türkiye'de faaliyet yürüten Perfect Wind Enerji ve Al Yel Enerji isimli iki şirketi bulunuyor. Biomass, biyogaz, güneş, rüzgar ve hidro enerji alanlarında yatırımları bulunan şirket 2005’ten bu yana Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Türkiye için elinde yaklaşık 500 megavatlık bir rüzgar enerjisi lisans portföyü bulunduran Akuo Enerji, önümüzdeki 5 yılda farklı ülkelerde toplam 3.000 megavatlık yenilenebilir enerji kapasitesine sahip olmayı hedefliyor. Bu rakam da 4 milyon hanenin elektrik tüketimi anlamına geliyor. Ayrıca bu sayede her yıl 6 milyon ton karbondioksit salınımı azalacak. Akuo Enerji'nin önümüzdeki 5 yıl boyunca uluslararası enerji projelerine yatırmayı planladığı toplam yatırım tutarı ise 4,5 milyar euro’yu buluyor.
Etiketler:
enerji sektörü,
fransa,
rüzgar enerjisi,
rüzgar türbini,
yenilenebilir enerji
Amcasının Desteğiyle Girişimci Oldu
Koç Holding'in üst düzey yöneticiliğinden emekli olarak büyük kuruluşlara danışmanlık yapmaya başlayan Cengiz Solakoğlu, yeğeni Sencer Solakoğlu ile ortak besi çiftliği kurdu. Aslında Cengiz Solakoğlu için, yalnızca onursal başkanlığını yaptığı Bursa Karacabey' deki bu yatırımın ortağından çok destekçisi demek daha doğru. İşin arkasındaki isim yeğen Solakoğlu. Solakoğlu ile birlikte bu projenin mimarlarından biri de Ahmet Batur. Batur, Şanlıurfa'da kurulu Koç Ata Besi Çiftliği'nin eski yöneticilerinden biri. Bu dönemde Cengiz Solakoğlu ile birlikte omuz omuza bu yatırım için çalışan Batur, şimdi Solakoğlu Ailesi'nin bu yatırımında ortakları olarak yer alıyor.
Feyz Tarım adıyla Bursa Karacabey'de sessiz sedasız ama oldukça iddialı bir şekilde hayata geçirilen besi çiftliği yatırımıyla bu genç girişimciler yalnızca süt üretimi yapmakla kalmayacak aynı zamanda uydu çiftlikler kurarak, küçük üreticiye de destek olacak sosyal sorumluluk projesine de imza atmayı planlıyor.
150 Milyon TL’lik Yatırım
Yatırımın arkasındaki kişi oları Sencer Solakoğlu, yurt dışında ciddi bir eğitimin ardından Türkiye'ye gelerek ailenin şirketi olan Ernak'ın başına geçmiş genç bir girişimci. Asıl işleri uluslararası nakliyecilik ve otomotiv yan sanayi oları Ernak'ta bir yandan işleri modernize eden Solakoğlu, besi alanındaki destekleri inceleyerek bu alana yatırım yapmaya karar vermiş.
Aile başlangıçta buna pek sıcak bakmamış. Fakat amca Cengiz Solakoğlu'nun desteğini alan Sencer Solakoğlu, hemen fizibilite çalışmalarına başlamış. Amca Solakoğlu, bu süreçte eski çalışanı olan ve özellikle besi konularında uluslararası şirketlere de danışmanlık yapan Ahmet Batur'u da bu projeye davet etmiş ve çalışmalar bu birliktelikle hızlanmış.
Yaklaşık 8 aylık fizibilite çalışması yapılarak İsrail ve ABD'deki çiftlikler ziyaret edilmiş. İlk etapta 200 sağmalık hayvanla yola çıkmayı planlayan girişimciler, daha sonra bu sayıyı 1.000 adete çıkaracak. Yatırım için planlanan toplam harcama şu anda 15 milyon TL. ABD'den 750 gebe düve aldıklarını söyleyen Sencer Solakoğlu, "4 yılın sonunda toplam 1.000 sağmalık inek sayısına ulaşmış olacağız" diyor.
Üretim başladığında, 70 dönüm üzerine kurulu çiftlikte, günlük yaklaşık 30 ton süt üretimi gerçekleştirilecek. Yıllık üretimin ise 11 milyon litre olması hedefleniyor. Zamanla çiftliğin genişletilerek 5.000 dönüm üzerinde üretim gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Çiftlikte yaklaşık 30 kişilik bir ekip çalışacak. Hayvanlar ise ABD'den ithal ediyor. Girişimciler, 3 yıl sonra 8, 4 yılın sonunda ise 11 milyon TL ciroya ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor.
Uydu Çiftlikler Kurulacak
Bursa Karacabey'de kurulan çiftlik için sosyal sorumluluk projeleri de düşünülüyor. Uydu çiftlik projesiyle bu yılın sonunda 50-100 baş hayvana sahip aile işletmelerine iş imkanı sağlanacak. Hedef, 50 uydu çiftliği birleştirerek, aile işletmelerine Feyz Tarım için üretim yaptırmak. Yem konusunda yurt dışından uzmanlarla çalıştıklarını belirten Solakoğlu, yem tedarikini de çiftçilere kendilerinin sağlayacaklarını ifade ediyor.
Kendi şemsiyeleri altına girecek üreticilere fiyat konusunda da avantaj sağlanacağını vurgulayan Solakoğlu şöyle devam ediyor: "Çiftliklerin proje mimarisini biz yapacağız. Çünkü hayvanın ayağının ağrıması bile sütten kesilmesine neden olabiliyor. Araziyi çiftçi alacak, biz projelendireceğiz. Hayvanları kendi çiftliklerimizden de verebiliriz ithal de edebiliriz. Hayvanların hepsinde çipler olacak. Bu çiplerle hayvanın adımını ve hareketlerini ölçeceğiz. Merkez bilgisayarımızda bu veriler toplanacak. Bu sistemle olası bir tersliğe karşı müdahale edebileceğiz. Ayrıca çiftçiye eğitimler vereceğiz."
Ari Irk Yaratılacak
Feyz Tarım'ın uydu çiftlikleri ana merkeze maksimum 20 kilometre uzaklıkta olacak. Veteriner hizmeti, satış, alım-satım gibi süt sektörü için hayati önem taşıyan konuların doğru yapılmasının önemine dikkat çeken Ahmet Batur da üreticinin bu hizmeti direkt olarak kendilerinden alabileceğini belirtiyor.
Zira uydu çiftlikler kurulduğu zaman hastalıktan arı bir ırk yetiştirilmesine kadar birçok konuda hizmet verilecek. Kendi evinde hayvan bakmayan üreticilerle çalışmayı tercih edeceklerini ifade eden Ahmet Batur, "Çiftliğin sahibi biz değil, üretici olacak. Bizimle çalışmamaya karar verdikleri anda istedikleri zaman gidebilecekler" diyor.
Feyz Tarım adıyla Bursa Karacabey'de sessiz sedasız ama oldukça iddialı bir şekilde hayata geçirilen besi çiftliği yatırımıyla bu genç girişimciler yalnızca süt üretimi yapmakla kalmayacak aynı zamanda uydu çiftlikler kurarak, küçük üreticiye de destek olacak sosyal sorumluluk projesine de imza atmayı planlıyor.
150 Milyon TL’lik Yatırım
Yatırımın arkasındaki kişi oları Sencer Solakoğlu, yurt dışında ciddi bir eğitimin ardından Türkiye'ye gelerek ailenin şirketi olan Ernak'ın başına geçmiş genç bir girişimci. Asıl işleri uluslararası nakliyecilik ve otomotiv yan sanayi oları Ernak'ta bir yandan işleri modernize eden Solakoğlu, besi alanındaki destekleri inceleyerek bu alana yatırım yapmaya karar vermiş.
Aile başlangıçta buna pek sıcak bakmamış. Fakat amca Cengiz Solakoğlu'nun desteğini alan Sencer Solakoğlu, hemen fizibilite çalışmalarına başlamış. Amca Solakoğlu, bu süreçte eski çalışanı olan ve özellikle besi konularında uluslararası şirketlere de danışmanlık yapan Ahmet Batur'u da bu projeye davet etmiş ve çalışmalar bu birliktelikle hızlanmış.
Yaklaşık 8 aylık fizibilite çalışması yapılarak İsrail ve ABD'deki çiftlikler ziyaret edilmiş. İlk etapta 200 sağmalık hayvanla yola çıkmayı planlayan girişimciler, daha sonra bu sayıyı 1.000 adete çıkaracak. Yatırım için planlanan toplam harcama şu anda 15 milyon TL. ABD'den 750 gebe düve aldıklarını söyleyen Sencer Solakoğlu, "4 yılın sonunda toplam 1.000 sağmalık inek sayısına ulaşmış olacağız" diyor.
Üretim başladığında, 70 dönüm üzerine kurulu çiftlikte, günlük yaklaşık 30 ton süt üretimi gerçekleştirilecek. Yıllık üretimin ise 11 milyon litre olması hedefleniyor. Zamanla çiftliğin genişletilerek 5.000 dönüm üzerinde üretim gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Çiftlikte yaklaşık 30 kişilik bir ekip çalışacak. Hayvanlar ise ABD'den ithal ediyor. Girişimciler, 3 yıl sonra 8, 4 yılın sonunda ise 11 milyon TL ciroya ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor.
Uydu Çiftlikler Kurulacak
Bursa Karacabey'de kurulan çiftlik için sosyal sorumluluk projeleri de düşünülüyor. Uydu çiftlik projesiyle bu yılın sonunda 50-100 baş hayvana sahip aile işletmelerine iş imkanı sağlanacak. Hedef, 50 uydu çiftliği birleştirerek, aile işletmelerine Feyz Tarım için üretim yaptırmak. Yem konusunda yurt dışından uzmanlarla çalıştıklarını belirten Solakoğlu, yem tedarikini de çiftçilere kendilerinin sağlayacaklarını ifade ediyor.
Kendi şemsiyeleri altına girecek üreticilere fiyat konusunda da avantaj sağlanacağını vurgulayan Solakoğlu şöyle devam ediyor: "Çiftliklerin proje mimarisini biz yapacağız. Çünkü hayvanın ayağının ağrıması bile sütten kesilmesine neden olabiliyor. Araziyi çiftçi alacak, biz projelendireceğiz. Hayvanları kendi çiftliklerimizden de verebiliriz ithal de edebiliriz. Hayvanların hepsinde çipler olacak. Bu çiplerle hayvanın adımını ve hareketlerini ölçeceğiz. Merkez bilgisayarımızda bu veriler toplanacak. Bu sistemle olası bir tersliğe karşı müdahale edebileceğiz. Ayrıca çiftçiye eğitimler vereceğiz."
Ari Irk Yaratılacak
Feyz Tarım'ın uydu çiftlikleri ana merkeze maksimum 20 kilometre uzaklıkta olacak. Veteriner hizmeti, satış, alım-satım gibi süt sektörü için hayati önem taşıyan konuların doğru yapılmasının önemine dikkat çeken Ahmet Batur da üreticinin bu hizmeti direkt olarak kendilerinden alabileceğini belirtiyor.
Zira uydu çiftlikler kurulduğu zaman hastalıktan arı bir ırk yetiştirilmesine kadar birçok konuda hizmet verilecek. Kendi evinde hayvan bakmayan üreticilerle çalışmayı tercih edeceklerini ifade eden Ahmet Batur, "Çiftliğin sahibi biz değil, üretici olacak. Bizimle çalışmamaya karar verdikleri anda istedikleri zaman gidebilecekler" diyor.
Etiketler:
başarı öyküsü,
büyükbaş hayvancılık,
hayvancılık sektörü
Arazi Tahsislerinde En Yoğun İlgi Kıyı Bölgelerinde
Türkiye’nin turizmde gösterdiği gelişmede kamu arazilerinin yatırımcılara tahsisi önemli rol oynuyor. Uygulanmasına 28 yıl önce yani 1982’de başlanan orman ve Hazine arazilerinin turizme tahsisi yoluyla bugüne kadar 41 milyon metrekarelik alanın turizm yatırımlarına tahsis edildiği belirlendi. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin yaptığı araştırmaya göre 28 yılda 27 paket ile halinde yapılan arazi tahsislerinin 32 milyon metrekaresi orman arazilerinden, 9 milyon metrekaresi ise Hazine’ye ait arazilerden oluşuyor.
Araştırma sonuçları bugüne kadar en çok tahsisinin, 40’ı orman, 25’i Hazine’nin olmak üzere toplam 65 tahsis ile 2006 yılında yapıldığını gösteriyor. Söz konusu arazilerin ise 409 kişi ya da şirkete tahsis edildiği belirtiliyor. Aynı araştırmaya göre, arazi tahsislerinin illere göre dağılımında ise Antalya 156 arazi tahsisi ile ilk sırada yer alıyor.
Son Tahsisler Termal Ağırlıklı
Son olarak Nisan ayında yapılan arazi tahsislerinde, yatırımcıların termal turizmine yönelik alanlara hiç ilgi göstermediği, kıyı bölgelerindeki arazilere ise birden çok talep geldiği belirlendi. Geçtiğimiz ay yapılan ihalede ise 32’si termal, 14’ü deniz, 2’si kış turizmine yönelik olmak üzere toplam 48 arazi tahsisi bulunuyordu. Bu tahsisler üzerinde 15.000 yatak kapasiteli yatırım öngörülüyor.
Araştırma sonuçları bugüne kadar en çok tahsisinin, 40’ı orman, 25’i Hazine’nin olmak üzere toplam 65 tahsis ile 2006 yılında yapıldığını gösteriyor. Söz konusu arazilerin ise 409 kişi ya da şirkete tahsis edildiği belirtiliyor. Aynı araştırmaya göre, arazi tahsislerinin illere göre dağılımında ise Antalya 156 arazi tahsisi ile ilk sırada yer alıyor.
Son Tahsisler Termal Ağırlıklı
Son olarak Nisan ayında yapılan arazi tahsislerinde, yatırımcıların termal turizmine yönelik alanlara hiç ilgi göstermediği, kıyı bölgelerindeki arazilere ise birden çok talep geldiği belirlendi. Geçtiğimiz ay yapılan ihalede ise 32’si termal, 14’ü deniz, 2’si kış turizmine yönelik olmak üzere toplam 48 arazi tahsisi bulunuyordu. Bu tahsisler üzerinde 15.000 yatak kapasiteli yatırım öngörülüyor.
Dış Alım Gruplarına Satış Yapmak İsteyen Üreticilerin Dikkate Etmeleri Gerekenler Nelerdir?
Tekstil ve hazır giyimde Avrupa için “en stratejik üretim üssü” olarak tanımlanan Türkiye’de birçok fasoncu bulunsa da, bunların hepsi, dış alım gruplarına üretim yapabilecek standartlara sahip değil. Bu gruplar, her fasoncuyla çalışmıyor. Aranan birçok kriter var. Bunları şöyle sıralamak mümkün:
* Gruplar, Türkiye'deki tedarikçilerinden hızlı servis, malı zamanında teslim etme, uygun fiyat ve kalite gibi unsurlar arıyor.
* Bunun yanında ISO 9001, ISO 14001, işçi çalıştırma ve fabrika çalışma koşullarını içeren BSCI gibi sertifikaları da şart olarak görüyor.
* Fason üreticilerde aranan genel şartlar arasında süreklilik, kalite, alanında uzmanlık, gizlilik, disiplin ve düşük maliyet gibi kriterler de var.
* Müzakere sürecinde veya anlaşmanın ifası sırasında sağlanan gizli nitelikteki bilgileri kamuya mal olmadıkları sürece ifşa etmeme yükümlülüğü, aktarılan bilgilerin gizli olması, yani herkes tarafından bilinmemesi veya kolay ulaşılabilir olmaması ve üretime katılan işçilerin kanunlar tarafından belirlenmiş şartlara uygun olması gibi kriterler söz konusu.
* İngiltere pazarı için alım yapan bir alım grubu, mutlaka üreticinin başka İngiliz müşterilerle çalışmış olması gerektiğini söylüyor. Söz konusu müşterinin İngiltere pazarının koşullarını iyi bilmesi gerekiyor.
* Üretim kabiliyetinin yüksek olması aranan en önemli özelliklerden biri.
* Esnek yönetim ve iç yapı, sağlam ve tam kontrol sağlayan üretim yapısı, tasarım desteği, hızlı geri dönüş en önemli taleplerden.
* Bunun yanında üretimde kanserojen madde kullanılmaması, çocuk işçi çalıştırılmaması, çalışanların özgür irade ile çalışması, asgari ücret uygulaması gibi şartlar da aranıyor.
* Gruplar, Türkiye'deki tedarikçilerinden hızlı servis, malı zamanında teslim etme, uygun fiyat ve kalite gibi unsurlar arıyor.
* Bunun yanında ISO 9001, ISO 14001, işçi çalıştırma ve fabrika çalışma koşullarını içeren BSCI gibi sertifikaları da şart olarak görüyor.
* Fason üreticilerde aranan genel şartlar arasında süreklilik, kalite, alanında uzmanlık, gizlilik, disiplin ve düşük maliyet gibi kriterler de var.
* Müzakere sürecinde veya anlaşmanın ifası sırasında sağlanan gizli nitelikteki bilgileri kamuya mal olmadıkları sürece ifşa etmeme yükümlülüğü, aktarılan bilgilerin gizli olması, yani herkes tarafından bilinmemesi veya kolay ulaşılabilir olmaması ve üretime katılan işçilerin kanunlar tarafından belirlenmiş şartlara uygun olması gibi kriterler söz konusu.
* İngiltere pazarı için alım yapan bir alım grubu, mutlaka üreticinin başka İngiliz müşterilerle çalışmış olması gerektiğini söylüyor. Söz konusu müşterinin İngiltere pazarının koşullarını iyi bilmesi gerekiyor.
* Üretim kabiliyetinin yüksek olması aranan en önemli özelliklerden biri.
* Esnek yönetim ve iç yapı, sağlam ve tam kontrol sağlayan üretim yapısı, tasarım desteği, hızlı geri dönüş en önemli taleplerden.
* Bunun yanında üretimde kanserojen madde kullanılmaması, çocuk işçi çalıştırılmaması, çalışanların özgür irade ile çalışması, asgari ücret uygulaması gibi şartlar da aranıyor.
Etiketler:
ab,
avrupa birliği,
hazır giyim,
ihracat,
ingiltere,
tekstil sektörü
Deri-Ayakkabıcılık Sektörünün Gelişimi
Deri ve kürk giyim, ayakkabı, saraciye ve deri işleme olmak üzere 4 alt sektörden oluşan deri üretimi, Tuzla, Menemen ve Çorlu’da deri sanayi bölgeleri ile özellikle Bursa, Uşak, Manisa, Balıkesir, Çanakkale, Isparta, Denizli ve Niğde’deki fabrikalarda gerçekleştiriliyor. Üretimin büyük bir çoğunluğu ise ihraç ediliyor. Sektör, kendi modelleri ve koleksiyonlarını geliştirerek önemli aşamalar kaydetmiş olması, ihracat konusundaki deneyimi, üretim ve teslimattaki hızı, hammadde ve üretimin kalitesi, gelişmiş tasarım becerisi gibi özellikleri ile dünyada önemli bir rekabet üstünlüğüne sahip.
Yakın geçmişe kadar, Türkiye’de ayakkabıcılık sektöründe çalışan işgücü, mesleği genelde aile büyüklerinden, alaylı olarak öğreniyor ve bir zanaat olarak sürdürüyordu. Ancak 1950’li yıllardan itibaren sanayileşmenin ön plana çıkması, ardından, 1980’lerden itibaren, özel sektörde artan makine yatırımları ile önemli bir yol alındı. Bugün, sektörün dünyadaki gelişmeler paralelindeki gelişme hareketleri devam ediyor.
Büyük çoğunluğunu küçük işletmelerin oluşturduğu sektörün ihracat yaptığı belli başlı ülkeler arasında ise Almanya, Suudi Arabistan, Yunanistan, Bulgaristan, Hollanda, Rusya, Fransa, Irak, Romanya ve İsrail yer alıyor.
Çanta, bavul, sandık, cüzdan, kemer gibi farklı ürün gruplarını kapsayan saraciye sektörü ise Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle önemli bir ihracat avantajına sahip. Sektörün büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturuyor. Makineleşme oranının yüksek olduğu büyük ölçekli işletmelerin, sektördeki varlığının düşük olması ise yoğun el işçiliğini ve farklı tasarımları ön plana çıkarıyor.
Yakın geçmişe kadar, Türkiye’de ayakkabıcılık sektöründe çalışan işgücü, mesleği genelde aile büyüklerinden, alaylı olarak öğreniyor ve bir zanaat olarak sürdürüyordu. Ancak 1950’li yıllardan itibaren sanayileşmenin ön plana çıkması, ardından, 1980’lerden itibaren, özel sektörde artan makine yatırımları ile önemli bir yol alındı. Bugün, sektörün dünyadaki gelişmeler paralelindeki gelişme hareketleri devam ediyor.
Büyük çoğunluğunu küçük işletmelerin oluşturduğu sektörün ihracat yaptığı belli başlı ülkeler arasında ise Almanya, Suudi Arabistan, Yunanistan, Bulgaristan, Hollanda, Rusya, Fransa, Irak, Romanya ve İsrail yer alıyor.
Çanta, bavul, sandık, cüzdan, kemer gibi farklı ürün gruplarını kapsayan saraciye sektörü ise Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle önemli bir ihracat avantajına sahip. Sektörün büyük çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturuyor. Makineleşme oranının yüksek olduğu büyük ölçekli işletmelerin, sektördeki varlığının düşük olması ise yoğun el işçiliğini ve farklı tasarımları ön plana çıkarıyor.
Deri ve Ayakkabıcılık Sektörünün Genel Durumu
1970’lerden beri Türkiye’de önemi giderek artan sektör, aynı dönemde petrol krizinin olumsuz etkilerinin ardından 1980’lerde tekrar yükselişe geçti ve uygulamaya konulan liberalizasyon politikaları ile gelişimi hızlandı. 1990’ların başında SSCB’nin dağılması ve Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan gelişmeler ile deri ürünleri ihracatının büyük bölümü bu bölgelere yapılır hale geldi, ancak 1998’de ortaya çıkan Rusya krizi, pazar çeşitlendirmesinin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. 2000’den itibaren ise başta AB olmak üzere yeni ülke pazarlarına açılmaya başlanmasıyla, sektör daha olumlu bir gelişme eğilimi içine girdi.
Sektörün Türk ekonomisindeki ağırlığına bakıldığında, GSMH içinde yaklaşık yüzde 1, imalat sanayi üretiminde yüzde 2,3 ve toplam kayıtlı sanayi istihdamında yüzde 1,5 oranında pay aldığı görülüyor. Türkiye’de ham deri üretimi konusunda sağlıklı bilgi elde edilebilmesi güç olmasına rağmen, ihtiyaç duyulan ham derinin yarıdan fazlasının ithalat yoluyla karşılandığı biliniyor. Türkiye’de kesilen hayvanlardan elde edilen deriler, işlenen derinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 60’lık bölüm ise ithalat yoluyla karşılanıyor. Deri ürünleri üretiminde kullanılan büyük baş hayvan derilerinin yüzde 46’sının, küçük baş hayvan derilerinin ise yüzde 75’inin ithalat yoluyla tedarik edildiği tahmin ediliyor. İthalata bu oranda bağımlı olunmasının nedeni ise hem miktar hem de kalite açısından sanayi ihtiyacının yurtiçinden karşılanamaması…
Diğer taraftan, sektörle ilgili en çarpıcı verilerden biri, kapasite kullanım oranlarının düşük olması… Üretim altyapısı ve kapasite gücünün satışa dönüştürülemediğinin bir göstergesi olan, kapasite kullanım oranlarındaki düşüklük, aynı zamanda sektörde üretim maliyetlerini de arttıran en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sektörün Türk ekonomisindeki ağırlığına bakıldığında, GSMH içinde yaklaşık yüzde 1, imalat sanayi üretiminde yüzde 2,3 ve toplam kayıtlı sanayi istihdamında yüzde 1,5 oranında pay aldığı görülüyor. Türkiye’de ham deri üretimi konusunda sağlıklı bilgi elde edilebilmesi güç olmasına rağmen, ihtiyaç duyulan ham derinin yarıdan fazlasının ithalat yoluyla karşılandığı biliniyor. Türkiye’de kesilen hayvanlardan elde edilen deriler, işlenen derinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 60’lık bölüm ise ithalat yoluyla karşılanıyor. Deri ürünleri üretiminde kullanılan büyük baş hayvan derilerinin yüzde 46’sının, küçük baş hayvan derilerinin ise yüzde 75’inin ithalat yoluyla tedarik edildiği tahmin ediliyor. İthalata bu oranda bağımlı olunmasının nedeni ise hem miktar hem de kalite açısından sanayi ihtiyacının yurtiçinden karşılanamaması…
Diğer taraftan, sektörle ilgili en çarpıcı verilerden biri, kapasite kullanım oranlarının düşük olması… Üretim altyapısı ve kapasite gücünün satışa dönüştürülemediğinin bir göstergesi olan, kapasite kullanım oranlarındaki düşüklük, aynı zamanda sektörde üretim maliyetlerini de arttıran en önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Suni Dericiliğin Dünyada Gelişimi
Çinlilerin 1400’lü yıllarda balmumuna daldırılmış kumaştan yaptıkları şemsiye, günümüz suni deri teknolojisinin başlangıcı olarak görülüyor. Bu çalışmalar, daha sonra "direkt kaplama" olarak isimlendirilecek işlemin tarihteki ilk uygulamasıdır. Kumaşın, tamamıyla farklı bir malzemeyle kaplanarak/birleştirilerek işlevinin geliştirilmesi düşüncesi bu şekilde oluştu.
Bugün kullanılan PVC ve PÜ gibi polimerlerin ilk örnekleri 1839’da Goodyear tarafından üretildi. Goodyear, kükürtle vulkanize edilmiş kauçuk olan liboniti üretti. Ancak, o yıllarda henüz polimer kavramı ortaya atılmamıştı. 1960’lı yıllarda kumaş ve plastik özelliklerini aynı anda içeren bir yapıdan bahsedilmeye başlandı. Yüzeye, doğal deri efekti verilirken, kumaş yapının sağlamlığı sağlandı. Bu yıllarda "transfer kaplama" ortaya çıktı.
Son 25 yılda flok hammaddesi olan elyaf, PVC, PÜ, naylon ve diğer polimerdeki gelişmeler, suni deri üretiminde yeni olanaklar sağladı, ayakkabı, koltuk döşeme, giyim, ambalaj, terlik, kemer, oto döşeme, ajanda ve çanta başta olmak üzere birçok alanda kullanım olanağı doğdu. Bu gelişim neticesinde suni deri, doğal deriyle rekabet eder hale geldi.
Su geçirmezlik, dayanıklılık ve fiyat uygunluğu gibi avantajları nedeniyle suni deriye olan talep hızla arttı. Özellikle non-woven teknolojisinin gelişmesi ve üretimde PVC yerine PÜ’nün kullanılmasıyla fiziksel özellikleri ve görünüşü doğal deriye çok yakın olan suni deri üretimi gerçekleşti. Bu nitelikteki suni deri, doğal derinin kullanıldığı her alanda rahatlıkla kullanılmaya başlandı.
Yakın dönemde tekstil ve özellikle kimyasal elyaf sektöründe elde edilen ilerlemeler, doğal derinin yerini alabilecek alternatif ürünler geliştirilmesine olanak sağladı. Günümüzde giderek yaygınlık kazanan ve giyimden ayakkabıya, çantadan döşemelik sektörüne kadar geniş bir yelpazede kullanım alanı bulan "ultra microfiber süet" ürünler doğal deriye yakın özellikler taşımasının yanında çevre dostu olması nedeniyle uluslararası pazarlarda yoğun talep buluyor. Bu ürünler ABD, İtalya, Kore, Tayvan ve Japonya’da üretiliyor.
Bugün kullanılan PVC ve PÜ gibi polimerlerin ilk örnekleri 1839’da Goodyear tarafından üretildi. Goodyear, kükürtle vulkanize edilmiş kauçuk olan liboniti üretti. Ancak, o yıllarda henüz polimer kavramı ortaya atılmamıştı. 1960’lı yıllarda kumaş ve plastik özelliklerini aynı anda içeren bir yapıdan bahsedilmeye başlandı. Yüzeye, doğal deri efekti verilirken, kumaş yapının sağlamlığı sağlandı. Bu yıllarda "transfer kaplama" ortaya çıktı.
Son 25 yılda flok hammaddesi olan elyaf, PVC, PÜ, naylon ve diğer polimerdeki gelişmeler, suni deri üretiminde yeni olanaklar sağladı, ayakkabı, koltuk döşeme, giyim, ambalaj, terlik, kemer, oto döşeme, ajanda ve çanta başta olmak üzere birçok alanda kullanım olanağı doğdu. Bu gelişim neticesinde suni deri, doğal deriyle rekabet eder hale geldi.
Su geçirmezlik, dayanıklılık ve fiyat uygunluğu gibi avantajları nedeniyle suni deriye olan talep hızla arttı. Özellikle non-woven teknolojisinin gelişmesi ve üretimde PVC yerine PÜ’nün kullanılmasıyla fiziksel özellikleri ve görünüşü doğal deriye çok yakın olan suni deri üretimi gerçekleşti. Bu nitelikteki suni deri, doğal derinin kullanıldığı her alanda rahatlıkla kullanılmaya başlandı.
Yakın dönemde tekstil ve özellikle kimyasal elyaf sektöründe elde edilen ilerlemeler, doğal derinin yerini alabilecek alternatif ürünler geliştirilmesine olanak sağladı. Günümüzde giderek yaygınlık kazanan ve giyimden ayakkabıya, çantadan döşemelik sektörüne kadar geniş bir yelpazede kullanım alanı bulan "ultra microfiber süet" ürünler doğal deriye yakın özellikler taşımasının yanında çevre dostu olması nedeniyle uluslararası pazarlarda yoğun talep buluyor. Bu ürünler ABD, İtalya, Kore, Tayvan ve Japonya’da üretiliyor.
4 Mayıs 2010 Salı
Kompozit Kutu Nedir?
Kompozit kutu, gövdesi karton, alt ve üst kapakları farklı malzemeden, kapakları, kağıt, metal, plastikten ya da bunların birleşiminden üretilen kutulardır. Kompozit kutularda gövdeyi oluşturan ana malzeme kartondur. Kutuya bariyer özelliği kazandırmak için karton gövde, alüminyum folyo ya da plastik film ile kaplanabilir.
Kapaklar; kağıt, metal, plastik ya da bu malzemelerin kombinasyonu olabilir. Esas olarak iki çeşit kompozit kutu vardır. Bunlar spiral ve heliseldir. Bu kutuların her ikisi de ya monte edilmiş, ya da kutu üretimini kendisi gerçekleştirecek olanlar için komponent olarak satın alınabilir.
Bu ambalajlar; toz ve taneli kuru ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır. Metal kutuların yerine kullanılan bu kutuların avantajları; metal kutudan daha ucuz olması ve kullanılacak kapak malzemesi konusunda geniş bir alternatife sahip olmasıdır. Ancak kompozit kutular, neme karşı metal kutular kadar dayanıklı değildir.
Kapaklar; kağıt, metal, plastik ya da bu malzemelerin kombinasyonu olabilir. Esas olarak iki çeşit kompozit kutu vardır. Bunlar spiral ve heliseldir. Bu kutuların her ikisi de ya monte edilmiş, ya da kutu üretimini kendisi gerçekleştirecek olanlar için komponent olarak satın alınabilir.
Bu ambalajlar; toz ve taneli kuru ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır. Metal kutuların yerine kullanılan bu kutuların avantajları; metal kutudan daha ucuz olması ve kullanılacak kapak malzemesi konusunda geniş bir alternatife sahip olmasıdır. Ancak kompozit kutular, neme karşı metal kutular kadar dayanıklı değildir.
Fleksible Ambalajda Nelere Dikkat Edilmelidir?
Fleksible ambalaj, muhtebiyatı nedeniyle farklı değerlere sahiptir. Yapımı ve üretiminde gerçekleşen olası küçük hatalar, büyük ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, şu kritik unsurlara dikkat edilmesi zorunludur:
* Ambalajlanacak ürünün tanımı. Bu tanımın içine ürünün tipi, formülü, pH değeri, şekli, büyüklüğü, birim ağırlığı ve ürüne ait herhangi bir özel talep olup olmadığı, gıda ürünleri için raf ömrünün bildirilmesi gereklidir.
* Ambalajlama makinesinin tipi ve modeli, makinenin gereksinimi, maksimum bobin çapı ve göbek iç çapı.
* Şekillendir, doldur, kapat tipi fleksible ambalaj folyosunun bobinin göbek çapının uluslararası standardı 70, 76 ve 152 milimetredir. Ayrıca kabul edilebilir toleranslarla birlikte malzemenin kalınlığı, makinenin ısıtıp kapatma sınırı.
* Malzemenin aynı boyutları, eni ve kesim uzunluğu (bir paket için gerekli malzemenin uzunluğu) milimetre olarak ve tabii kabul edilebilir toleransları ile birlikte.
* Tasarım ve baskı yönergesi. Bobin şeklindeki malzemeler için baskının pozisyonunu belirtmek önemlidir.
* Sipariş miktarı. Gereksinim duyulan sipariş miktarı fleksible ambalaj üreticisine bildirilirken ekonomik durum ve depolama koşulları da hesaba katılmalıdır. Bazı fleksible folyolar belirli bir süre depolanabilir. Kontrollü bir ortamda bir depolama sınırlı olabilir.
* Fleksible ambalaj üreticisine üretilecek malzemenin özelliğini belirlemesi için temel özellik belirtilirken çok aşırıya kaçılmamalıdır. Fleksible ambalajda malzeme ve üretim teknolojisi çok süratli bir şekilde gelişir.
* Ambalajlanacak ürünün tanımı. Bu tanımın içine ürünün tipi, formülü, pH değeri, şekli, büyüklüğü, birim ağırlığı ve ürüne ait herhangi bir özel talep olup olmadığı, gıda ürünleri için raf ömrünün bildirilmesi gereklidir.
* Ambalajlama makinesinin tipi ve modeli, makinenin gereksinimi, maksimum bobin çapı ve göbek iç çapı.
* Şekillendir, doldur, kapat tipi fleksible ambalaj folyosunun bobinin göbek çapının uluslararası standardı 70, 76 ve 152 milimetredir. Ayrıca kabul edilebilir toleranslarla birlikte malzemenin kalınlığı, makinenin ısıtıp kapatma sınırı.
* Malzemenin aynı boyutları, eni ve kesim uzunluğu (bir paket için gerekli malzemenin uzunluğu) milimetre olarak ve tabii kabul edilebilir toleransları ile birlikte.
* Tasarım ve baskı yönergesi. Bobin şeklindeki malzemeler için baskının pozisyonunu belirtmek önemlidir.
* Sipariş miktarı. Gereksinim duyulan sipariş miktarı fleksible ambalaj üreticisine bildirilirken ekonomik durum ve depolama koşulları da hesaba katılmalıdır. Bazı fleksible folyolar belirli bir süre depolanabilir. Kontrollü bir ortamda bir depolama sınırlı olabilir.
* Fleksible ambalaj üreticisine üretilecek malzemenin özelliğini belirlemesi için temel özellik belirtilirken çok aşırıya kaçılmamalıdır. Fleksible ambalajda malzeme ve üretim teknolojisi çok süratli bir şekilde gelişir.
Fleksible Ambalaj Nedir?
Fleksible ambalajlar, içine konan ürünün özelliklerine göre esnek, farklı, değişken, bir sabitliğe bağlı olmayan ambalajlar olup, kağıt, alüminyum folyo, plastik filmlerden ya da bunların bir laminasyonundan yapılan farklı sargılık folyolar, torbaları (bir kenardan dikişli torbalar, hortum dikişli torbalar, karından dikişli ve körüklü torbalar) içerir.
Fleksible ambalajı meydana getiren ambalajın yapısı, içine konulacak ürünün fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre değişir. Rulo halindeki fleksible ambalaj folyoları, yatay (HFFS) ya da dikey (VFFS) makinelerde şekillendir/ doldur/ kapat ilkesiyle fleksible ambalajlara dönüşür. Fleksible folyolar sterilize edilebilir, vakumlanabilir, içine konan oksijen, azot gibi gazlarla takviye edilerek ürünün taze kalmasını sağlar. Sıcak ya da soğuk kapatma ya da sargılanma özellikleri mevcuttur.
Fleksible ambalaj üretiminde çeşitli malzemeler kullanılır. Fleksible ambalajı oluşturmak için laminasyon, koekstrüzyon, kaplama tekniklerinden yararlanılır. Kağıt, karton, alüminyum folyo PE, PP, PETP, PA, PS, metalize, karbonatlı filmler, kopolimer (emülsiyon) kaplamaları, polivinidin klorid, vinil asetat kopolimerleri, yapıştırıcılar, matbaa mürekkepleri fleksible ambalajın oluşumunda kullanılır. Bu malzemelerin kaplanması ya da birbirleriyle laminasyonu yoluyla fleksible ambalajlar elde edilir.
Fleksible ambalaj için oldukça yeni ve büyüyen bir pazara sahip olan dik durabilen poşetler, sıvı ve kuru (toz, taneli olmak üzere) ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır.
Fleksible ambalajı meydana getiren ambalajın yapısı, içine konulacak ürünün fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre değişir. Rulo halindeki fleksible ambalaj folyoları, yatay (HFFS) ya da dikey (VFFS) makinelerde şekillendir/ doldur/ kapat ilkesiyle fleksible ambalajlara dönüşür. Fleksible folyolar sterilize edilebilir, vakumlanabilir, içine konan oksijen, azot gibi gazlarla takviye edilerek ürünün taze kalmasını sağlar. Sıcak ya da soğuk kapatma ya da sargılanma özellikleri mevcuttur.
Fleksible ambalaj üretiminde çeşitli malzemeler kullanılır. Fleksible ambalajı oluşturmak için laminasyon, koekstrüzyon, kaplama tekniklerinden yararlanılır. Kağıt, karton, alüminyum folyo PE, PP, PETP, PA, PS, metalize, karbonatlı filmler, kopolimer (emülsiyon) kaplamaları, polivinidin klorid, vinil asetat kopolimerleri, yapıştırıcılar, matbaa mürekkepleri fleksible ambalajın oluşumunda kullanılır. Bu malzemelerin kaplanması ya da birbirleriyle laminasyonu yoluyla fleksible ambalajlar elde edilir.
Fleksible ambalaj için oldukça yeni ve büyüyen bir pazara sahip olan dik durabilen poşetler, sıvı ve kuru (toz, taneli olmak üzere) ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır.
Çuval Yapımında Temel Unsurlar
Çuvallar; keten, kenevir, jüt, plastik ve kağıttan yapılır. Çay, şeker, gübre, çimento, çeşitli kimyevi maddeler gibi serbest olarak dökülen malzemelerin ambalajı olarak kullanılır. Taşıma ambalajıdırlar.
Çuvallar iki ana gruba ayrılır: Açık ağızlı ve vanalı (valflı)
Açık ağızlı çuvalların bir ucu üretim aşamasında kapatılır. Diğer ucu ise, ya el ya da otomatik olarak doldurulup kapatılır. Birçok doğal elyaflı ve plastik çuvallar açık ağızlıdır.
Vanalı torbaların her iki ucu üretim aşamasında kapatılır. Bir köşesinde bırakılan açıklık ya da vana ile paketleme makinesinde doldurulur. Bu süreçte önemli noktalar ise şöyle sıralanabilir:
* Ambalajlanacak ürünün yoğunluğu, cinsi, birim ağırlığı, neme karşı korunmasının gerekip gerekmediği.
* Çuvalların dolum, kapatma yöntemi. Bu işlem makine ile yapılacaksa makinenin modeli, tipi.
* Çuval üretilirken kullanılacak malzeme ve çuvalın tipi.
* Çuvalın ölçüleri.
* Boş çuvalların taşıma, depolama yönergeleri.
* Çuvalın üzerine uygulanacak baskı ile ilgili yönergesi.
Çuvallar iki ana gruba ayrılır: Açık ağızlı ve vanalı (valflı)
Açık ağızlı çuvalların bir ucu üretim aşamasında kapatılır. Diğer ucu ise, ya el ya da otomatik olarak doldurulup kapatılır. Birçok doğal elyaflı ve plastik çuvallar açık ağızlıdır.
Vanalı torbaların her iki ucu üretim aşamasında kapatılır. Bir köşesinde bırakılan açıklık ya da vana ile paketleme makinesinde doldurulur. Bu süreçte önemli noktalar ise şöyle sıralanabilir:
* Ambalajlanacak ürünün yoğunluğu, cinsi, birim ağırlığı, neme karşı korunmasının gerekip gerekmediği.
* Çuvalların dolum, kapatma yöntemi. Bu işlem makine ile yapılacaksa makinenin modeli, tipi.
* Çuval üretilirken kullanılacak malzeme ve çuvalın tipi.
* Çuvalın ölçüleri.
* Boş çuvalların taşıma, depolama yönergeleri.
* Çuvalın üzerine uygulanacak baskı ile ilgili yönergesi.
Ahşap Ambalajda Nelere Dikkat Edilmelidir?
Bir ahşap ambalajda, diğer ambalaj türlerine göre çok daha farklı koruma faktörleri devreye girer. Bunların en önemlileri şöyle sıralanabilir:
* Kerestenin yoğunluğu, dayanıklılığı ve çakılan çivilerin kolay ya da zor sökülmesiyle direkt orantılıdır. Kuruduktan sonra yoğunluğu 640 kilogram/metreküpten yüksek olanlar ambalaj için kullanılmamalıdır. Benzer şekilde yoğunluğu 350 kilogram/metreküpten düşük olan kereste ise; sandık üretmek için yeterli derecede dayanıklı olmaz.
* Kerestenin nem içeriği yüzde 15–20 olmalıdır. Bu sayı kuruduktan sonra kerestenin çekmesi ve taşımada ağırlık tasarrufu bakımından önemlidir.
* Biçilen kereste hafif ya da ciddi bir takım hatalara sahip olmamalıdır.
* Ahşap sandıkların oluşturulmasında ve kapağının çakılmasında oluklu, ya da özel diş açılmış çivilerin kullanılması tercih edilmelidir.
* Ahşap esaslı kutu ya da sandık üretmek için uygun boyutlu kerestenin seçilmesi hem ekonomik nedenlerle hem de ortaya çıkan ambalajın dayanıklılığı için çok önemlidir.
* Sandığın içine konulacak ürünün ağırlığı, sandık seçiminde göz önüne alınması gereken bir başka noktadır.
* Kerestenin yoğunluğu, dayanıklılığı ve çakılan çivilerin kolay ya da zor sökülmesiyle direkt orantılıdır. Kuruduktan sonra yoğunluğu 640 kilogram/metreküpten yüksek olanlar ambalaj için kullanılmamalıdır. Benzer şekilde yoğunluğu 350 kilogram/metreküpten düşük olan kereste ise; sandık üretmek için yeterli derecede dayanıklı olmaz.
* Kerestenin nem içeriği yüzde 15–20 olmalıdır. Bu sayı kuruduktan sonra kerestenin çekmesi ve taşımada ağırlık tasarrufu bakımından önemlidir.
* Biçilen kereste hafif ya da ciddi bir takım hatalara sahip olmamalıdır.
* Ahşap sandıkların oluşturulmasında ve kapağının çakılmasında oluklu, ya da özel diş açılmış çivilerin kullanılması tercih edilmelidir.
* Ahşap esaslı kutu ya da sandık üretmek için uygun boyutlu kerestenin seçilmesi hem ekonomik nedenlerle hem de ortaya çıkan ambalajın dayanıklılığı için çok önemlidir.
* Sandığın içine konulacak ürünün ağırlığı, sandık seçiminde göz önüne alınması gereken bir başka noktadır.
Ahşap Ambalaj Nedir? Nerede Kullanılır?
Dünyanın en eski ambalajlarından olan ahşap ambalaj, sertlik ve dayanıklılık özelliklerinden dolayı ağır kırılgan yüklerin, havalandırma özelliğinden dolayı da taze sebze ve meyvenin ambalajlanmasında yaygın olarak kullanılır.
Ahşap ambalajın malzemesi odundur. Odunun yoğunluğu 0,32 gram / metreküpe kadar değişir. Yoğunluğu yüksek odunların, çivi tutma özellikleri ve direnci yüksektir. Odunlar dayanım ve çivi tutma özelliklerine göre dört gruba ayrılır.
Kullanım şekilleri; kutular ve kafesler, sepetler ve diğerleri, variller ve fıçılar, paletler ve konteynerler, ağaç yünü olarak sayılabilir
Ahşap ambalajın malzemesi odundur. Odunun yoğunluğu 0,32 gram / metreküpe kadar değişir. Yoğunluğu yüksek odunların, çivi tutma özellikleri ve direnci yüksektir. Odunlar dayanım ve çivi tutma özelliklerine göre dört gruba ayrılır.
Kullanım şekilleri; kutular ve kafesler, sepetler ve diğerleri, variller ve fıçılar, paletler ve konteynerler, ağaç yünü olarak sayılabilir
Plastik Şişe ve Kavanoz Nerelerde Kullanılır?
Plastik şişe ve kavanozlar, birçok durumda cam, metal ambalajlara alternatif oluşturur. Bu durum özellikle kozmetik ürünler, otomotiv sanayinde kullanılan çeşitli sıvılar ve diğer teknik teknolojik ürünlerin ambalajlanması durumunda geçerliliğini korur.
Plastik şişe ve kavanozlar iki evrede üretilir. Önce hamur hazırlanır, daha sonra bu hamur bitmiş ambalaja dönüştürülür. Hamurun elde edilmesinde iki temel yöntem bulunur; ekstrüzyon ve enjeksiyon kaplama… Üretim yönteminin seçimi, ambalajın büyüklüğüne, tasarımına, üretim hacmine ve maliyetine bağlıdır.
Şişe ve kavanozların üretimi için en az bir kalıba gereksinim duyulur ve bu nedenle az miktarda yapılacak üretimlerde birim maliyeti çok yüksektir. Bunu önlemek için, birçok üreticide standart seri şişe ve kavanozlar mevcuttur ve bunlar stoktan sağlandıkları için toplam maliyeti oldukça düşüktür.
Şişe ve kavanozlar çok çeşitli özelliklere sahip farklı kalitede plastiklerden üretilir. Bu nedenle ambalaj kullanıcısının kendi ürününün gerçek gereksinimini ve bu ürünün ambalajlanacağı plastiğin özelliklerini bilmesi gerekir.
Plastik şişe ve kavanozlar iki evrede üretilir. Önce hamur hazırlanır, daha sonra bu hamur bitmiş ambalaja dönüştürülür. Hamurun elde edilmesinde iki temel yöntem bulunur; ekstrüzyon ve enjeksiyon kaplama… Üretim yönteminin seçimi, ambalajın büyüklüğüne, tasarımına, üretim hacmine ve maliyetine bağlıdır.
Şişe ve kavanozların üretimi için en az bir kalıba gereksinim duyulur ve bu nedenle az miktarda yapılacak üretimlerde birim maliyeti çok yüksektir. Bunu önlemek için, birçok üreticide standart seri şişe ve kavanozlar mevcuttur ve bunlar stoktan sağlandıkları için toplam maliyeti oldukça düşüktür.
Şişe ve kavanozlar çok çeşitli özelliklere sahip farklı kalitede plastiklerden üretilir. Bu nedenle ambalaj kullanıcısının kendi ürününün gerçek gereksinimini ve bu ürünün ambalajlanacağı plastiğin özelliklerini bilmesi gerekir.
Plastik Ambalajın Temel Özellikleri
Plastik variller genellikle sıvı, toz, macun ve yarı katı ürünlerin taşınmasında kullanılır. Çelik varillerle taşınamayan ya da taşınması sakıncalı olan ürünler plastik varillerde taşınır. Ayrıca oldukça hafif olmaları nedeniyle taşıma avantajı bakımından çelik varillere tercih edilir. Plastik varillerin birçoğu kimyevi ürünlerin ambalajı olarak kullanılırlar. Gıda işleme sanayinde ise plastik variller, konsantre meyve suyu, sebze püreleri, turşu, salça, salamura balık, reçel, maya, zeytinyağı ve gıdalara lezzet verici katkı maddelerinin taşınması ve depolanması için kullanılır.
Plastik tüpler, genellikle kozmetik ve temizlik malzemeleri, güzellik kremleri ve diş macunu ambalajı olarak kullanılır. Bunlar sıkıldığında alüminyum tüpler gibi şekil değiştirmez. Gıda ambalajında bu özellik bir kusurdur. Çünkü her sıkmadan sonra tüpün içine hava emilir. Hava ile birlikte bakteri, mantar vb. tüpün içine girer. Plastik tüpler, sıcak olarak sterilize de edilemezler.
Plastik filmler, tek başına da torba üretiminde kullanılır. Özellikle önceden şekillendirilmiş torbaların üretiminde en çok kullanılan malzemeler PE ve PP filmlerdir. Küçük ve orta ölçekli ambalajlama işlemlerinde ve özellikle tekstil ürünlerinin paketlenmesinde bu tür torbalar çok sık kullanılır.
Bu ürünlerde dikkat edilecek özelliklerin bazıları ise şunlar:
* Ürünün özellikleri pH değeri, koku özelliği, viskozitesi, ultraviyole ışığa karşı korunma durumu (ürünün herhangi bir bariyer gereksinimi olup olmadığı).
* Basınca dayanıklı ambalaja gereksinim olup olmadığı.
* Dolum özellikleri (sıcak, soğuk doldurma, hacimsel doldurma), dolum sürecinde gereksinim duyulan ısı dayanıklılığı, dolum şekli (elle ya da otomatik makinede mi doldurulacağı eğer makinede dolduruluyorsa makinenin modeli ile kabul edilebilir ambalaj boyutu sınırları).
* Kapatma yöntemi, kapak tipi.
* Gereksinim duyulan ambalajın üretiminde kullanılacak hammadde ve ambalajın tipi, boyutu, dış ve iç basınca dayanacak mekanik direnci, gaz geçirgenliği, berraklığı, yüzey parlaklığı.
* Tasarım, baskı yönergesi.
Plastik tüpler, genellikle kozmetik ve temizlik malzemeleri, güzellik kremleri ve diş macunu ambalajı olarak kullanılır. Bunlar sıkıldığında alüminyum tüpler gibi şekil değiştirmez. Gıda ambalajında bu özellik bir kusurdur. Çünkü her sıkmadan sonra tüpün içine hava emilir. Hava ile birlikte bakteri, mantar vb. tüpün içine girer. Plastik tüpler, sıcak olarak sterilize de edilemezler.
Plastik filmler, tek başına da torba üretiminde kullanılır. Özellikle önceden şekillendirilmiş torbaların üretiminde en çok kullanılan malzemeler PE ve PP filmlerdir. Küçük ve orta ölçekli ambalajlama işlemlerinde ve özellikle tekstil ürünlerinin paketlenmesinde bu tür torbalar çok sık kullanılır.
Bu ürünlerde dikkat edilecek özelliklerin bazıları ise şunlar:
* Ürünün özellikleri pH değeri, koku özelliği, viskozitesi, ultraviyole ışığa karşı korunma durumu (ürünün herhangi bir bariyer gereksinimi olup olmadığı).
* Basınca dayanıklı ambalaja gereksinim olup olmadığı.
* Dolum özellikleri (sıcak, soğuk doldurma, hacimsel doldurma), dolum sürecinde gereksinim duyulan ısı dayanıklılığı, dolum şekli (elle ya da otomatik makinede mi doldurulacağı eğer makinede dolduruluyorsa makinenin modeli ile kabul edilebilir ambalaj boyutu sınırları).
* Kapatma yöntemi, kapak tipi.
* Gereksinim duyulan ambalajın üretiminde kullanılacak hammadde ve ambalajın tipi, boyutu, dış ve iç basınca dayanacak mekanik direnci, gaz geçirgenliği, berraklığı, yüzey parlaklığı.
* Tasarım, baskı yönergesi.
Plastik Ambalaj Nedir?
Plastik ambalaj, çok geniş bir hammadde jeneriğinden üretilen binlerce çeşit malzeme ile ambalaj endüstrisinin her alanında kullanılıyor. Plastikler, kolay şekil almaları, gazlara karşı koruyucu olmaları, hafif olmaları ve kolay hijyen sağlanması nedeniyle özellikle kap, şişe, tepsi gibi ambalaj üretimlerinin en önemli hammaddeleri arasında yer alıyor.
Plastik ambalajın avantajları; darbelere karşı iyi dayanması ve kırılma durumunda bile etrafa saçılmaması, hafif olması, estetik görünüm ve ultraviyole ışığına karşı koruma açısından çeşitli renklerde üretilebilmesi, şeffaf olması, kısa süreli üretimlerde ekonomik olması, cam ambalajla karşılaştırıldığında çok çeşitli şekillerde üretilebilme olanağının olmasıdır.
Plastik ambalaj yapımında kullanılan hammaddeler HDPE (Yüksek yoğunluklu polietilen), LDPE (Düşük yoğunluklu polietilen), PVC Polivinil Klorid, PET Polietilen Terefitalat, PEN Polietilen Naftalat, PP Polipropilen, PS’dir.
Plastik ambalajın avantajları; darbelere karşı iyi dayanması ve kırılma durumunda bile etrafa saçılmaması, hafif olması, estetik görünüm ve ultraviyole ışığına karşı koruma açısından çeşitli renklerde üretilebilmesi, şeffaf olması, kısa süreli üretimlerde ekonomik olması, cam ambalajla karşılaştırıldığında çok çeşitli şekillerde üretilebilme olanağının olmasıdır.
Plastik ambalaj yapımında kullanılan hammaddeler HDPE (Yüksek yoğunluklu polietilen), LDPE (Düşük yoğunluklu polietilen), PVC Polivinil Klorid, PET Polietilen Terefitalat, PEN Polietilen Naftalat, PP Polipropilen, PS’dir.
Gıda Sektöründe Teneke Ambalajın Yeri
Gıda sektöründe kullanılan ambalajlar 9 çeşittir. Bunlar teneke, teneke+alüminyum, cam, plastik+pet, kağıt, oluklu mukavva, alüminyum takviyeli kağıt, alüminyum ve selafon ambalajlardır. Bunlardan plastik–pet ambalaj, teneke ambalaj, cam ambalaj ve kağıt ambalaj, ana grupları oluşturur. Gıda ürünlerinin yüzde 87’sinde bu 4 ambalaj grubu kullanılır.Her gıda ürününün özelliğine göre kullanılan ambalaj tipi değişiklik gösterir. Metalin yumuşayarak şekil verilebilmesi, gıda ambalaj sanayinde yer almasında önemli bir rol oynuyor.
Metal ambalaj iki gruba ayrılır: Teneke ambalaj ve alüminyum ambalaj. Teneke kutu yapımında çelik gövdesi yüzde 50 oranında tahrip olmaksızın inceltilebiliyor. Bu özelliği, teneke kutunun yaygınlaşmasında etkili oluyor. Işık, hava su gibi ortam koşullarına karşı dayanıklılığının yüksek olması, kemirgen ve böceklere karşı sağlam ve dayanıklı olması, bozulabilir gıdaları güvenilir şekilde muhafaza edebilmesi, sınırlı üretim dönemleri olan gıda ürünlerini ileride kullanılmak üzere saklayabilmesi ve doğada en kolay yok olan malzeme olması teneke ambalajın avantajlı özellikleri arasında. Son yıllarda kaplama özelliklerinin iyileştirilmesi ve teneke kutunun korozyona dayanıklı hale geliştirilmesi, daha ince kalınlıklara inilebilmesi teneke ambalaj sektörünün gelişmesinde rol oynadı.
Metal ambalaj iki gruba ayrılır: Teneke ambalaj ve alüminyum ambalaj. Teneke kutu yapımında çelik gövdesi yüzde 50 oranında tahrip olmaksızın inceltilebiliyor. Bu özelliği, teneke kutunun yaygınlaşmasında etkili oluyor. Işık, hava su gibi ortam koşullarına karşı dayanıklılığının yüksek olması, kemirgen ve böceklere karşı sağlam ve dayanıklı olması, bozulabilir gıdaları güvenilir şekilde muhafaza edebilmesi, sınırlı üretim dönemleri olan gıda ürünlerini ileride kullanılmak üzere saklayabilmesi ve doğada en kolay yok olan malzeme olması teneke ambalajın avantajlı özellikleri arasında. Son yıllarda kaplama özelliklerinin iyileştirilmesi ve teneke kutunun korozyona dayanıklı hale geliştirilmesi, daha ince kalınlıklara inilebilmesi teneke ambalaj sektörünün gelişmesinde rol oynadı.
Teneke Ambalajın Analizleri Neden Önemli?
Birçok ülkede gıda ile doğrudan ilişki içinde olan teneke ambalajlar için bazı yasal sınırlamalar bulunuyor. Özellikle teneke ambalaj kimyasalları üreten şirketlere geniş sorumluluklar yükleniyor. Bilinen ve yaygın olarak kullanılan yönetmelikler, ABD’de FDA (Food and Drug Administration) geliştiriliyor. AB de kendi yönetmeliklerini kullanıyor. Bunlar, FDA’nın uygulamalarının biraz daha güncelini oluşturuyor.
Türkiye’de ise 1977’de Ambalaj Araştırma Merkezi’nin temelleri atıldı. Ambalaj sektörünün ilk gelişimi de teneke kutu dalında oldu. Özellikle içecek sektöründe teneke kutu ve yardımcı elemanları sürekli geliştiriliyor. Bazı maddelerin kullanımına sınırlama getiriliyor. Örneğin, metal ambalaj sektöründe kullanılan analizler hammadde seçiminden son ürün testlerine kadar geniş bir yelpazede. Her aşamada teneke levha üreticisi, teneke kutu üreticisi ve gıda dolumcusu için farklı kalite kriterleri ve farklı test yöntemleri var.
Türkiye’de ise 1977’de Ambalaj Araştırma Merkezi’nin temelleri atıldı. Ambalaj sektörünün ilk gelişimi de teneke kutu dalında oldu. Özellikle içecek sektöründe teneke kutu ve yardımcı elemanları sürekli geliştiriliyor. Bazı maddelerin kullanımına sınırlama getiriliyor. Örneğin, metal ambalaj sektöründe kullanılan analizler hammadde seçiminden son ürün testlerine kadar geniş bir yelpazede. Her aşamada teneke levha üreticisi, teneke kutu üreticisi ve gıda dolumcusu için farklı kalite kriterleri ve farklı test yöntemleri var.
Teneke Ambalajın Analizleri Nasıl Yapılır?
Teneke Ambalajın Analizleri Nasıl Yapılır?
Teneke ambalaj kullanılan ürünlerde yapılan analizler 3 e ayrılır: Bunlar malzemeye uygulanan testler, performans testleri, ürüne uygulanan testlerdir. Ambalaj testleri çelik üreticisinden başlar, kutu imalatçısında devam eder ve dolumcu da yani gıda şirketinde sona erer. Kalite kontrol bölümünce uygulanan testler değişiklik gösterebilir. Özellikle malzemeye uygulanan testler ve tedarik kontrolü için uygulanan testler çelik üreticisi ve kutu imalatçısında gerçekleştirilir. Ürüne uygulanan testler ise çoğunlukla gıda şirketinde gerçekleşir.
Kalay kaplama ağırlık tayini: Teneke levhaya uygulanır. Teneke levhanın kalay miktarı artıkça korozyona karşı direnci de artar. Kalay miktarı hesaplanarak tedarikçiden alınan malın kabulü yapılır. TSE’de kalay kaplama aralıkları belirtilmiştir.
Kalaylı levhada gözenek testi: Kalaylı levhaya uygulanır.Gözenek sayısı ile korozyon arasında negatif bir ilişki vardır. Gözenek sayısı ne kadar azsa, korozyona direnç o kadar fazladır. Uygulanan test ile birim yüzeydeki gözenek sayısı belirlenir.
Demir çözünme testi: Kalaylı levhalar uygulanır. Bu test kutunun depolaması ile ilgili bilgi verir.
Lak kaplama ağırlık tayini: Konserve kutu imalatında lak kullanılarak kutunun dayanıklılığı artırılır. Lak kaplama ağırlığı arttıkça korozyona dayanıklılık da artar.
Paket testi: Teneke kutu üretildikten sonra doluma gitmeden önce güvenilirliğinin test edilmesi gerekir. Paket testi ve ekstraksiyon testi (gıdayla temas) önemli test yöntemleridir.
Extraksiyon testi: Teneke kutuya uygulanır. Teneke kaplamalarından ekstrakte edilen bileşimlerin varlığı ve miktarları üreticiler için dikkatlice kontrol edilir.Bu bileşikler FDA (Food and Drug Administration) yasalarıyla sınırlandırılmıştır. FDA yasalarına göre, gıda ile temas halinde bulunabilecek bileşikler “beyaz listede” belirtilmiştir. Bu listenin dışında bir bileşik teneke ambalajdan ekstrakte edilmemelidir. Teneke ile temas halinde bulunan gıdaların çeşitliliği ekstraksiyon testi için kullanılacak solüsyonlarında farklılaşmasına neden olur.
Teneke ambalaj kullanılan ürünlerde yapılan analizler 3 e ayrılır: Bunlar malzemeye uygulanan testler, performans testleri, ürüne uygulanan testlerdir. Ambalaj testleri çelik üreticisinden başlar, kutu imalatçısında devam eder ve dolumcu da yani gıda şirketinde sona erer. Kalite kontrol bölümünce uygulanan testler değişiklik gösterebilir. Özellikle malzemeye uygulanan testler ve tedarik kontrolü için uygulanan testler çelik üreticisi ve kutu imalatçısında gerçekleştirilir. Ürüne uygulanan testler ise çoğunlukla gıda şirketinde gerçekleşir.
Kalay kaplama ağırlık tayini: Teneke levhaya uygulanır. Teneke levhanın kalay miktarı artıkça korozyona karşı direnci de artar. Kalay miktarı hesaplanarak tedarikçiden alınan malın kabulü yapılır. TSE’de kalay kaplama aralıkları belirtilmiştir.
Kalaylı levhada gözenek testi: Kalaylı levhaya uygulanır.Gözenek sayısı ile korozyon arasında negatif bir ilişki vardır. Gözenek sayısı ne kadar azsa, korozyona direnç o kadar fazladır. Uygulanan test ile birim yüzeydeki gözenek sayısı belirlenir.
Demir çözünme testi: Kalaylı levhalar uygulanır. Bu test kutunun depolaması ile ilgili bilgi verir.
Lak kaplama ağırlık tayini: Konserve kutu imalatında lak kullanılarak kutunun dayanıklılığı artırılır. Lak kaplama ağırlığı arttıkça korozyona dayanıklılık da artar.
Paket testi: Teneke kutu üretildikten sonra doluma gitmeden önce güvenilirliğinin test edilmesi gerekir. Paket testi ve ekstraksiyon testi (gıdayla temas) önemli test yöntemleridir.
Extraksiyon testi: Teneke kutuya uygulanır. Teneke kaplamalarından ekstrakte edilen bileşimlerin varlığı ve miktarları üreticiler için dikkatlice kontrol edilir.Bu bileşikler FDA (Food and Drug Administration) yasalarıyla sınırlandırılmıştır. FDA yasalarına göre, gıda ile temas halinde bulunabilecek bileşikler “beyaz listede” belirtilmiştir. Bu listenin dışında bir bileşik teneke ambalajdan ekstrakte edilmemelidir. Teneke ile temas halinde bulunan gıdaların çeşitliliği ekstraksiyon testi için kullanılacak solüsyonlarında farklılaşmasına neden olur.
Teneke Ambalajda Kalite Kriterleri Nelerdir?
Kaliteli bir teneke kutu gıda güvenliği açısından önemlidir. İlk olarak levha yapım aşamasında başlayan kalite yolcuğu, baskılama ve etiketlemeye kadar geniş bir alana yayılır. İlk kontroller teneke levhanın özellikleri ile ilgilidir. Mümkün olduğu kadar az gözenekli, çizilme ve burkulma içermeyen, kolay form kazanabilen esnek bir yapıda olması istenir. Kaplama malzemelerinin, başlıca kalayın yüzeye uygulanması önemli basamaklardır. Bunu levhanın sertlik derecesi izler. Metal korozyonu metal ambalajlar da karşılaşılan en önemli sorundur. Kaliteli bir kutuda korozyon sorununu ortadan kaldırmak gerekir.
Gelişen teknoloji ile birlikte malzeme biliminin gelişmesi, daha farklı çözümlerin geliştirilmesini de mümkün kılıyor.
Kalay kaplama kütlesi: Tenekelerin her bir yüzeyindeki kaplama kütlesi g/ m2 olarak ifade edilir. TSE standartlarına göre bir yüzeydeki en az kaplama kütlesi 1 gr/m2 olmalıdır. Tercih edilen kaplama kütleleri 1,0 1,5 2,0 2,8 4,0 5,0 5,6 8,4 11,2 g/m2’dir. Her gıda için farklı kalay miktarı kullanılmaktadır. Kalayın indirgen etkisi ile rengi kısa sürede açılan yüksek asitli gıdalarda kalay kaplama miktarı yüksektir ve kutu mutlaka laklanmalıdır. Foodgrade, kalay ve demirin birbirine difuzyonu ile oluşan tabakadır. Kalaylamadan sonra ısıl işlemin uygulanması ile oluşur, tenekeye parlaklık verir. Foodgrade tabakası korozyon için önemlidir. Tabakanın kalınlığı, kullanılacak tenekenin gıda maddesi için kullanımında güvenliğini artırır.
Tenekenin sertlik derecesi: Teneke kalitesini belirleyen özelliklerden biri de, tenekelerin sertlik derecesidir. T harfi ile gösterilen "temper derecesi", tenekeye şekil ve form verebilme kolaylığının ölçüsüdür. Her temper grubundaki tenekenin kullanım alanları farklıdır. T1 en yumuşak, en kolay form kazanabilen tenekelerdir. Genellikler et ve balık konservelerinde kullanılırlar. T2 en sert tenekedir, şekil verilmesi zordur. Standart kutu gövde ve kapağı T3 derecesinde üretilir.Alkollü içeceklerde kutuların biraz daha sert olması istenir. Aerosollar ise, T6 sertlik derecesindeki levhadan üretilir.
Metal korozyonu: Teneke yüzeyinde çok küçük gözenekler kalabilir. Çelik levhadan kutu yapımında birçok çizik meydana gelebiliyor. Bu gözenekler lakın varlığı ile bile önlenemiyor. Gıda kutuya konduğu zaman elektro-kimyasal potansiyeli birbirinden farklı iki metal veya bileşikle aynı anda ilişkide bulunabilir. Gıdanın, demir ve kalay gibi iki ayrı metalle temas halinde bulunması konserve kutularında aşağıdaki reaksiyonu oluşmasına neden olur. Bu elektro-kimyasal reaksiyonun oluşması, konserve gıdayı bozuyor hatta kutuda delik oluşturabiliyor.Konserve kutu “galvanik bir hücre pil” niteliği kazanıyor ve anodik ve katodik olmak üzere iki farklı olay gerçekleşiyor.
Konservelerde genelde kalay anot ve demir ise katot olarak davranır. Buna göre kalay çözünerek ortama geçerken, demir üzerinde yani gözeneklerde hidrojen iyonları hidrojen gazına dönüştürülür. Böylece oluşan gaz önce vakumun azalmasına, sonra basınç oluşturarak kutuda bombaj oluşumuna neden olur. Buna normal korozyon denir. Kutuda oksijen varsa, kalay daima katot, demir ise anot olarak davranmakta ve gözeneklerdeki demir çözünerek, gözenekler derinleşir, kutunun delinmesine neden olur. Bu tip korozyona delik korozyonu denir. Bu nedenle korozyonu sınırlandırmak konserve sektöründe önemlidir. Bunun için hava çıkarma işlemi uygulanır. Korozyon etkisi yüksek gıdalarda, yeterli bir ekzost uygulanmalı ve bunlar kuvvetli vakum altında kapatılmalıdır. Korozyonun önlenmesi için, gıdaya uygun kalay kaplama ağırlığı ve lak tipi seçilmeli, levha yüzeyinde zedelenme oluşturulmamalıdır ve dolgu sıvısında fazla miktarda nitrat bulunmamalıdır.
Yüzey kararması: Konserve yapılacak gıda maddeleri yüksek oranda protein içerirse görülür. Teneke kutular laklanmaz veya gözenek içeren laklı kutular da konserve yapılınca, kutu iç yüzeyinde esmer-siyah ve mavi renk oluşur. Bu olaya sülfür kararması denir. Et, balık, bezelye, bakla konservelerinde sterilizasyon basamağında ortaya çıkar. Sterilizasyon sırasında lak geçirgenliği 5 kat artmaktadır. Aynı zamanda teneke yüzeyinde dayanıklı bir oksit filminin oluşturulması kararmaları önleyebilir.
Yüzey paslanması (dış korozyon): Teneke ambalajların dış yüzeyleri de çeşitli koşullarda aşınabilir, paslanabilir. Teneke dış yüzeyinde kalay kaplama ağırlığı düşük seçilmiş olabilir. Depolama koşulları optimumdan uzak ise, yüksek nem oranı, sıcaklık dalgalanmaları gibi, dış yüzeyde paslanma görülür. Kutu üretimde veya üretim sonrasında çizilmiş, kalay katmanı zarar görmüş olabilir. Konserve işleminde kutuların kaynar suda pastörize edilmesi sonucu yüzeyin paslanmasına neden olabilir. Soğutma suyunun kimyasal bileşimi paslanma da etkili olabilir. Suda bulunan kalsiyum iyonlarının fazlalığı, suyun klorlanmış olması kutunun ileride paslanmasına neden olabilmektedir.
Gelişen teknoloji ile birlikte malzeme biliminin gelişmesi, daha farklı çözümlerin geliştirilmesini de mümkün kılıyor.
Kalay kaplama kütlesi: Tenekelerin her bir yüzeyindeki kaplama kütlesi g/ m2 olarak ifade edilir. TSE standartlarına göre bir yüzeydeki en az kaplama kütlesi 1 gr/m2 olmalıdır. Tercih edilen kaplama kütleleri 1,0 1,5 2,0 2,8 4,0 5,0 5,6 8,4 11,2 g/m2’dir. Her gıda için farklı kalay miktarı kullanılmaktadır. Kalayın indirgen etkisi ile rengi kısa sürede açılan yüksek asitli gıdalarda kalay kaplama miktarı yüksektir ve kutu mutlaka laklanmalıdır. Foodgrade, kalay ve demirin birbirine difuzyonu ile oluşan tabakadır. Kalaylamadan sonra ısıl işlemin uygulanması ile oluşur, tenekeye parlaklık verir. Foodgrade tabakası korozyon için önemlidir. Tabakanın kalınlığı, kullanılacak tenekenin gıda maddesi için kullanımında güvenliğini artırır.
Tenekenin sertlik derecesi: Teneke kalitesini belirleyen özelliklerden biri de, tenekelerin sertlik derecesidir. T harfi ile gösterilen "temper derecesi", tenekeye şekil ve form verebilme kolaylığının ölçüsüdür. Her temper grubundaki tenekenin kullanım alanları farklıdır. T1 en yumuşak, en kolay form kazanabilen tenekelerdir. Genellikler et ve balık konservelerinde kullanılırlar. T2 en sert tenekedir, şekil verilmesi zordur. Standart kutu gövde ve kapağı T3 derecesinde üretilir.Alkollü içeceklerde kutuların biraz daha sert olması istenir. Aerosollar ise, T6 sertlik derecesindeki levhadan üretilir.
Metal korozyonu: Teneke yüzeyinde çok küçük gözenekler kalabilir. Çelik levhadan kutu yapımında birçok çizik meydana gelebiliyor. Bu gözenekler lakın varlığı ile bile önlenemiyor. Gıda kutuya konduğu zaman elektro-kimyasal potansiyeli birbirinden farklı iki metal veya bileşikle aynı anda ilişkide bulunabilir. Gıdanın, demir ve kalay gibi iki ayrı metalle temas halinde bulunması konserve kutularında aşağıdaki reaksiyonu oluşmasına neden olur. Bu elektro-kimyasal reaksiyonun oluşması, konserve gıdayı bozuyor hatta kutuda delik oluşturabiliyor.Konserve kutu “galvanik bir hücre pil” niteliği kazanıyor ve anodik ve katodik olmak üzere iki farklı olay gerçekleşiyor.
Konservelerde genelde kalay anot ve demir ise katot olarak davranır. Buna göre kalay çözünerek ortama geçerken, demir üzerinde yani gözeneklerde hidrojen iyonları hidrojen gazına dönüştürülür. Böylece oluşan gaz önce vakumun azalmasına, sonra basınç oluşturarak kutuda bombaj oluşumuna neden olur. Buna normal korozyon denir. Kutuda oksijen varsa, kalay daima katot, demir ise anot olarak davranmakta ve gözeneklerdeki demir çözünerek, gözenekler derinleşir, kutunun delinmesine neden olur. Bu tip korozyona delik korozyonu denir. Bu nedenle korozyonu sınırlandırmak konserve sektöründe önemlidir. Bunun için hava çıkarma işlemi uygulanır. Korozyon etkisi yüksek gıdalarda, yeterli bir ekzost uygulanmalı ve bunlar kuvvetli vakum altında kapatılmalıdır. Korozyonun önlenmesi için, gıdaya uygun kalay kaplama ağırlığı ve lak tipi seçilmeli, levha yüzeyinde zedelenme oluşturulmamalıdır ve dolgu sıvısında fazla miktarda nitrat bulunmamalıdır.
Yüzey kararması: Konserve yapılacak gıda maddeleri yüksek oranda protein içerirse görülür. Teneke kutular laklanmaz veya gözenek içeren laklı kutular da konserve yapılınca, kutu iç yüzeyinde esmer-siyah ve mavi renk oluşur. Bu olaya sülfür kararması denir. Et, balık, bezelye, bakla konservelerinde sterilizasyon basamağında ortaya çıkar. Sterilizasyon sırasında lak geçirgenliği 5 kat artmaktadır. Aynı zamanda teneke yüzeyinde dayanıklı bir oksit filminin oluşturulması kararmaları önleyebilir.
Yüzey paslanması (dış korozyon): Teneke ambalajların dış yüzeyleri de çeşitli koşullarda aşınabilir, paslanabilir. Teneke dış yüzeyinde kalay kaplama ağırlığı düşük seçilmiş olabilir. Depolama koşulları optimumdan uzak ise, yüksek nem oranı, sıcaklık dalgalanmaları gibi, dış yüzeyde paslanma görülür. Kutu üretimde veya üretim sonrasında çizilmiş, kalay katmanı zarar görmüş olabilir. Konserve işleminde kutuların kaynar suda pastörize edilmesi sonucu yüzeyin paslanmasına neden olabilir. Soğutma suyunun kimyasal bileşimi paslanma da etkili olabilir. Suda bulunan kalsiyum iyonlarının fazlalığı, suyun klorlanmış olması kutunun ileride paslanmasına neden olabilmektedir.
Aerosol Kutu Nedir? Nasıl Üretilir?
Aerosoller, bir gövde ve bir valfden oluşan basınç içeren ambalajlar olup, metal, plastik ve camdan üretilir. Metal aerosoller, sac (çelik) ve alüminyumdan üretilir. Bu ürünün üretilmesindeki bazı önemli unsurlar şöyle sıralanabilir:
* Kutunun basınca dayanıklılığı önemli bir konudur. Avrupa’da en çok kullanılan sanayi test basınçları 1.2, 1.5 ve 1.8 Mpa’dır.
* Ambalaj içindeki ürünün valf aracılığı ile kutunun içinden çıkartılması için püskürtücüden yararlanılır. Püskürtücünün ürüne, valfe ve ürünün arzu edilen sprey özelliğine uygun olması gerekir. Püskürtücü gazın seçiminde göz önünde bulundurulması gereken nokta da çevre yasalarıdır.
* Valfın seçiminde sprey özelliği, püskürtme, boşaltma açısı, parçacık büyüklüğü, parçaların dağılımı, ürüne uygunluğu ve valfın aerosolün kullanım süresince mükemmel bir şekilde çalışması çok önemli hususlardır.
* Dağıtım süresinde genellikle bir kapak kullanılır. Bu kapağın 2 işlevi vardır: Valfın kaza ile çalışmasını önlemek ve ambalajın görünümünü güzelleştirmek.
Sac variller taşıma ambalajlarıdır. İçine; gıdadan, kimyasal ürünlere kadar çok çeşitli ürünler konulur. 10 ila 240 litre arasında değişen hacimleri mevcuttur.
* Kutunun basınca dayanıklılığı önemli bir konudur. Avrupa’da en çok kullanılan sanayi test basınçları 1.2, 1.5 ve 1.8 Mpa’dır.
* Ambalaj içindeki ürünün valf aracılığı ile kutunun içinden çıkartılması için püskürtücüden yararlanılır. Püskürtücünün ürüne, valfe ve ürünün arzu edilen sprey özelliğine uygun olması gerekir. Püskürtücü gazın seçiminde göz önünde bulundurulması gereken nokta da çevre yasalarıdır.
* Valfın seçiminde sprey özelliği, püskürtme, boşaltma açısı, parçacık büyüklüğü, parçaların dağılımı, ürüne uygunluğu ve valfın aerosolün kullanım süresince mükemmel bir şekilde çalışması çok önemli hususlardır.
* Dağıtım süresinde genellikle bir kapak kullanılır. Bu kapağın 2 işlevi vardır: Valfın kaza ile çalışmasını önlemek ve ambalajın görünümünü güzelleştirmek.
Sac variller taşıma ambalajlarıdır. İçine; gıdadan, kimyasal ürünlere kadar çok çeşitli ürünler konulur. 10 ila 240 litre arasında değişen hacimleri mevcuttur.
Metal Kutuda Dikkat Edilmesi Gereken Temel Özellikler
Metal kutuların doldurulma işlemi sırasında, özellikle sağlık açısından dikkat edilmesi gereken önemli kurallar bulunuyor. Bunların başlıcaları:
* Metal kutu içine konulacak ürünün özellikleri, pH değeri ve belli bir depolama ısısında ay olarak olası raf ömrü.
* Ambalajlanacak ürünün ağırlık/hacim ilişkisi.
* Kutunun tasarımı.
* Dolum işleminin ayrıntıları, sıcak ya da soğuk doldurma, ısıtma / soğutma / zaman ilişkisi.
* Hem gövde, hem de kapak yapımı için kullanılacak olan metal levha için hammadde spesifikasyonları.
* Kutunun tipi, kapasitesi, nominal ve tam boyutu, numarası, gövdenin şekli ve profili, yan dikiş çeşidi.
* Astar olarak kullanılan emayenin cinsi, ayrıca kutu üreticisinin emaye ve emaye içindeki katkı maddelerinin FDA gıda yönetmeliği ile tam uyumlu olduğuna dair beyanı.
* Kutuda bulunması gereken özellikler, yapılması gereken özel işlemler.
* Kutunun kalite düzeyi ve hatalı üretim yüzdesi.
* Satın alma miktarı.
* Boş kutuların üretici tarafından temin edilecek olan tekrar kullanılabilen nakliye ambalajları ile ilgili teknik.
* Metal kutu içine konulacak ürünün özellikleri, pH değeri ve belli bir depolama ısısında ay olarak olası raf ömrü.
* Ambalajlanacak ürünün ağırlık/hacim ilişkisi.
* Kutunun tasarımı.
* Dolum işleminin ayrıntıları, sıcak ya da soğuk doldurma, ısıtma / soğutma / zaman ilişkisi.
* Hem gövde, hem de kapak yapımı için kullanılacak olan metal levha için hammadde spesifikasyonları.
* Kutunun tipi, kapasitesi, nominal ve tam boyutu, numarası, gövdenin şekli ve profili, yan dikiş çeşidi.
* Astar olarak kullanılan emayenin cinsi, ayrıca kutu üreticisinin emaye ve emaye içindeki katkı maddelerinin FDA gıda yönetmeliği ile tam uyumlu olduğuna dair beyanı.
* Kutuda bulunması gereken özellikler, yapılması gereken özel işlemler.
* Kutunun kalite düzeyi ve hatalı üretim yüzdesi.
* Satın alma miktarı.
* Boş kutuların üretici tarafından temin edilecek olan tekrar kullanılabilen nakliye ambalajları ile ilgili teknik.
Metal Ambalaj Nedir?
Metal kutular, çürüyüp bozulan gıdaların korunması için kullanılan ambalajlardır. Ayrıca boya, kimyevi maddeler gibi gıda dışı ürünlerin ambalajlanmasında da kullanılır. İçine konulan ürünlerin bozulmaması için çeşitli organik kaplamalar geliştirilmiştir.
Metal kutu üretiminde en çok kullanılan malzeme çeliktir. Farklı tip çelik levhalardan üretilen metal kutular, çeşitli ürünlerin ambalajı olarak kullanılır. Alüminyumdan üretilen metal kutular hem gazlı, hem de gazsız içeceklerin ambalajı olarak kullanılır.
Metal kutuların avantajlarını; ışık, hava ve suya karşı güçlü bir bariyer oluşturması, böceklere ve kemirgenlere karşı yeterli derecede sağlam ve dayanıklı olması, sterilizasyon için ısıtabilme ve hemen soğutma yapılabilmesi, uygun laklar kullanılarak gerekli şekilde işleme tabi tutulmuş ise içindeki ürün ile zararlı reaksiyona girmemesi, doğada en kolay yok olan malzeme olması olarak sıralayabiliriz.
Metal kutu üretiminde en çok kullanılan malzeme çeliktir. Farklı tip çelik levhalardan üretilen metal kutular, çeşitli ürünlerin ambalajı olarak kullanılır. Alüminyumdan üretilen metal kutular hem gazlı, hem de gazsız içeceklerin ambalajı olarak kullanılır.
Metal kutuların avantajlarını; ışık, hava ve suya karşı güçlü bir bariyer oluşturması, böceklere ve kemirgenlere karşı yeterli derecede sağlam ve dayanıklı olması, sterilizasyon için ısıtabilme ve hemen soğutma yapılabilmesi, uygun laklar kullanılarak gerekli şekilde işleme tabi tutulmuş ise içindeki ürün ile zararlı reaksiyona girmemesi, doğada en kolay yok olan malzeme olması olarak sıralayabiliriz.
Karton Kutu Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Karton kutu kullanımında dikkat edilmesi gereken temel özellikleri şöyle sıralamak mümkün:
* Ambalajlanacak ürünün şekli, büyüklüğü, birim ağırlığı ve ürünün yapısı, gıda ise; özel gereksinimleri ayrıntılı olarak bilinmelidir.
* Kutu üretiminde kullanılacak ürünün özelliklerine göre seçilen kartonun özellikleri (kaç gramdan hangi özelliklere sahip kartonla kutunun üretileceğinin tespit edilmesi) doğru tespit edilmelidir.
* Kutu taslaklarının tipi; mümkünse ECMA Avrupa Kutu Üreticileri Derneği’nin kod numarası kullanılarak, ilgili ölçüler ayrıntılı bir teknik çizim üzerinde açıklanarak yapılması kutu üreticisinden istenmelidir.
* Gereksinim duyulan miktar tespit edilmelidir (karton kutular, ideal koşullar olan 20–250 derecede yüzde 50 nem ortamında bile en fazla üç ay depolanabilir).
* Ambalajlanacak ürünün şekli, büyüklüğü, birim ağırlığı ve ürünün yapısı, gıda ise; özel gereksinimleri ayrıntılı olarak bilinmelidir.
* Kutu üretiminde kullanılacak ürünün özelliklerine göre seçilen kartonun özellikleri (kaç gramdan hangi özelliklere sahip kartonla kutunun üretileceğinin tespit edilmesi) doğru tespit edilmelidir.
* Kutu taslaklarının tipi; mümkünse ECMA Avrupa Kutu Üreticileri Derneği’nin kod numarası kullanılarak, ilgili ölçüler ayrıntılı bir teknik çizim üzerinde açıklanarak yapılması kutu üreticisinden istenmelidir.
* Gereksinim duyulan miktar tespit edilmelidir (karton kutular, ideal koşullar olan 20–250 derecede yüzde 50 nem ortamında bile en fazla üç ay depolanabilir).
Kağıt Torbada Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kağıt torba yapımında dikkat edilmesi gereken temel özellikler şöyle sıralanıyor:
* Kağıt torba içinde ambalajlanacak ürünün yoğunluğu, cinsi, birim ağırlığı, özel gereksinimler.
* Ürünün özelliklerine ve özel gereksinimlerine bağlı olarak torba üretiminde kullanılacak kâğıdın cinsi, özellikleri.
* Torbanın boyutları, baskı yönergesi, miktarı.
* Kağıt torbaların dolum şekli, eğer makine kullanılacak ise makinenin tipi ve modeli.
* Kağıt torba içinde ambalajlanacak ürünün yoğunluğu, cinsi, birim ağırlığı, özel gereksinimler.
* Ürünün özelliklerine ve özel gereksinimlerine bağlı olarak torba üretiminde kullanılacak kâğıdın cinsi, özellikleri.
* Torbanın boyutları, baskı yönergesi, miktarı.
* Kağıt torbaların dolum şekli, eğer makine kullanılacak ise makinenin tipi ve modeli.
Sargılama Kağıdında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Sargılama kağıdının yüzey formasyonu hem sargılama makinesinde işlenebilmesi hem de baskı uygulanabilmesi için önemlidir. Yüzeyi düzgün olmalı ve üzerinde gevşek elyaf, boşluk ve diğer hatalar bulunmamalıdır. Bu noktada, temel ağırlıkta kabul edilen toleranslar +,- yüzde 10 olup ortalaması +,- yüzde 5’tir.
Kağıt, katlanmaya dayanıklı olmalıdır. Bükülerek sarılan şekerleme kağıtlarında olduğu gibi, sargılama kağıtlarında da kağıt yırtılmadan ve kopmadan birçok kez bükülebilmelidir. Sertlik de hızlı çalışan makinelerde kullanılacak kağıtlarda bulunması gereken bir özelliktir. Kağıdın çekme direnci; otomatik ambalajlama makinelerinde ve baskı uygulamalarında çok önemlidir. Normal olarak hem makine doğrultusunda (MD) hem de karşı yönde (CD) kağıt rulosunun eni doğrultusunda ölçülür.
Otomatik sargılama makinelerinde kullanılacak kağıtlarda ise, yeterli yırtılma direnci bulunması önemlidir. Bu direnç hem makine doğrultusunda hem de eni doğrultusunda ölçülür.
Elyaf yönü kağıt ile beslenen sargılama makinelerinde levhanın uzun kenarına paralel olması istenir. Sargılama kağıtları için uluslararası kabul edilmiş tek standart bu kağıtların sarıldığı bobinin göbeğinin çapıdır. 70 milimetre, 76 milimetre ve 152 milimetre olmak üzere 3 farklı bobin çapı vardır. Kağıt torbalar en ekonomik ambalajlardır. Bu torbalar şeker, tuz, patates gibi çeşitli toz ve katı çimento gibi endüstriyel ürünlerin paketlenmesinde kullanılır.
Torba üretiminde kraft kağıdı, yağlı ve glasin, sülfit kağıtları kullanılır. Yağlı ve glasin kağıtlar yağ, koku bariyeri gerektiren ürünlerin ambalajında kullanılır. Sülfit kağıdı ise; 3 kilogramdan küçük kağıt torbaların üretiminde kullanılır.
Kağıt torbalar çeşitli boyutlarda üretilir. Ayrıca körüklü ve saplı olarak üretilen kağıt torbalar da mevcuttur. Körüklü torbalar, hacimli ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır.
SOS adı verilen kağıt torbalar, kraft kağıttan tek ya da çok katlı kağıttan üretilir. Pirinç, şeker, un gibi ürünlerin ambalajı olarak kullanılır. Gül dipli torbalar diye adlandırılan el çantası tipi kağıt torbalar, SOS tipi kağıt torbalar gibi aynı amaçla kullanılır. Kağıt torbalar, tek ya da çok katlı kağıttan üretilir. Ancak kağıt torbaların bariyer gücünü artırmak için kaplanır ya da alüminyum ve plastik filmlerle lamine edilir.
Kağıt, katlanmaya dayanıklı olmalıdır. Bükülerek sarılan şekerleme kağıtlarında olduğu gibi, sargılama kağıtlarında da kağıt yırtılmadan ve kopmadan birçok kez bükülebilmelidir. Sertlik de hızlı çalışan makinelerde kullanılacak kağıtlarda bulunması gereken bir özelliktir. Kağıdın çekme direnci; otomatik ambalajlama makinelerinde ve baskı uygulamalarında çok önemlidir. Normal olarak hem makine doğrultusunda (MD) hem de karşı yönde (CD) kağıt rulosunun eni doğrultusunda ölçülür.
Otomatik sargılama makinelerinde kullanılacak kağıtlarda ise, yeterli yırtılma direnci bulunması önemlidir. Bu direnç hem makine doğrultusunda hem de eni doğrultusunda ölçülür.
Elyaf yönü kağıt ile beslenen sargılama makinelerinde levhanın uzun kenarına paralel olması istenir. Sargılama kağıtları için uluslararası kabul edilmiş tek standart bu kağıtların sarıldığı bobinin göbeğinin çapıdır. 70 milimetre, 76 milimetre ve 152 milimetre olmak üzere 3 farklı bobin çapı vardır. Kağıt torbalar en ekonomik ambalajlardır. Bu torbalar şeker, tuz, patates gibi çeşitli toz ve katı çimento gibi endüstriyel ürünlerin paketlenmesinde kullanılır.
Torba üretiminde kraft kağıdı, yağlı ve glasin, sülfit kağıtları kullanılır. Yağlı ve glasin kağıtlar yağ, koku bariyeri gerektiren ürünlerin ambalajında kullanılır. Sülfit kağıdı ise; 3 kilogramdan küçük kağıt torbaların üretiminde kullanılır.
Kağıt torbalar çeşitli boyutlarda üretilir. Ayrıca körüklü ve saplı olarak üretilen kağıt torbalar da mevcuttur. Körüklü torbalar, hacimli ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır.
SOS adı verilen kağıt torbalar, kraft kağıttan tek ya da çok katlı kağıttan üretilir. Pirinç, şeker, un gibi ürünlerin ambalajı olarak kullanılır. Gül dipli torbalar diye adlandırılan el çantası tipi kağıt torbalar, SOS tipi kağıt torbalar gibi aynı amaçla kullanılır. Kağıt torbalar, tek ya da çok katlı kağıttan üretilir. Ancak kağıt torbaların bariyer gücünü artırmak için kaplanır ya da alüminyum ve plastik filmlerle lamine edilir.
Oluklu Mukavva Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bir oluklu mukavvanın hazırlık çalışmasında, kutu üreticisi ile kutu gereksinimi olan iki tarafın da yakın işbirliği bir zorunluluktur. Ambalajlanacak ürünün biçimi, boyutu, birim kutu ağırlığı ile ürünün kendisinin spesifik gereksinimleri belirlenmelidir. Oluklu mukavva üretimiyle ilgili temel bilgiler ve bu alanla ilgili gelişmeler hakkında mutlaka bilgi sahibi olunmalıdır. Oluklu mukavva kutu siparişi veren şirketin üretimde kullandığı makineler, hammadde, üretim planları, kapasitesi gibi bilgilere sahip olunmalı. Mümkün olan en iyi hammaddenin kullanıldığından emin olunmalıdır.
Bununla birlikte, oluklu mukavvanın tipi, oluk şekli ve baz ağırlığı bilinmelidir. Üretilecek oluklu mukavva kutunun,uluslararası standartlara göre tanımlanmış şekli, ilgili ölçüler ve bunların teknik bir şekille belirlenmesi çok önemlidir. Kutunun boyutu belirlenirken, oluklu kutu üreticisinin oluklu levha boyutları bilinmeli ve kullanılacak levhadan en ekonomik olarak yararlanmalıdır. Kutunun sağlamlığını etkileyecek teknik ayrıntılar bilinmelidir. Farklı boyutlarda oluklu mukavva siparişinden de kaçınılmalıdır. Oluklu mukavvanın boyutları palet boyutlarına mutlaka uyarlanmalıdır. Kutunun üzerine uygulanacak baskıyla ilgili yönergeler çok önemlidir. Sipariş miktarı çok önemlidir. Kullanılmak üzere oluklu mukavvaların depolanmasında depolama koşullarına da özen gösterilmelidir. Doğrudan zemine konulmamalı, kutuların konulduğu yerde bir ızgara, ya da palet olmalı ve depo yüzde 50 bağıl neme sahip olmalıdır.
Bununla birlikte, oluklu mukavvanın tipi, oluk şekli ve baz ağırlığı bilinmelidir. Üretilecek oluklu mukavva kutunun,uluslararası standartlara göre tanımlanmış şekli, ilgili ölçüler ve bunların teknik bir şekille belirlenmesi çok önemlidir. Kutunun boyutu belirlenirken, oluklu kutu üreticisinin oluklu levha boyutları bilinmeli ve kullanılacak levhadan en ekonomik olarak yararlanmalıdır. Kutunun sağlamlığını etkileyecek teknik ayrıntılar bilinmelidir. Farklı boyutlarda oluklu mukavva siparişinden de kaçınılmalıdır. Oluklu mukavvanın boyutları palet boyutlarına mutlaka uyarlanmalıdır. Kutunun üzerine uygulanacak baskıyla ilgili yönergeler çok önemlidir. Sipariş miktarı çok önemlidir. Kullanılmak üzere oluklu mukavvaların depolanmasında depolama koşullarına da özen gösterilmelidir. Doğrudan zemine konulmamalı, kutuların konulduğu yerde bir ızgara, ya da palet olmalı ve depo yüzde 50 bağıl neme sahip olmalıdır.
Oluklu Mukavva Kutu Nedir?
Oluklu mukavva kutular, en yaygın kullanıma sahip ambalaj malzemesi olup, lineer denilen iki dış kağıt ve ondüle denilen bir ara kağıttan oluşan, oluklu mukavvadan üretilen, içindeki ürünü koruyan, taşıyan ve satılmasına yardımcı olan ambalajlardır. Dış ambalaj olarak adlandırılan oluklu mukavva kutular; dağıtım sistemlerinde deniz ve hava taşımacılığına uygun ambalajlardır. Özel gereksinimlere uygun olarak kaplama kullanılarak da üretilirler.
Oluklu mukavva kutular, içlerine konulan ürünü korumadaki üstünlüklerinin yanında üzerlerine baskı yapılabilmesi, hafif oluşları nedeniyle değişik amaçlarla kullanılır. Oluklu mukavva kutular; kullanımlarına bağlı olarak iki ana gruba ayrılır. Buna son yıllarda oluklu mukavva kutuların marketlerde teşhir standı olarak kullanılmasını örnek verebiliriz.
Oluklu mukavva, iç ve dış yüzde olukluda (ondülede) kullanılan kağıt cins ve ağırlıklarına göre, çeşitli spesifikasyon ve gramajlarda üretilir. Oluklu mukavva kutular üretim şekline göre; yarıklı tip oluklu mukavva kutular, geçmeli tip oluklu mukavva kutular, katlamalı tip oluklu mukavva kutular, sürgülü tip oluklu mukavva kutular, bükülmez tip oluklu mukavva kutular, hazır yapıştırılmış oluklu mukavva kutular olmak üzere 6 gruba ayrılırlar.
Oluklu mukavva kutular, içlerine konulan ürünü korumadaki üstünlüklerinin yanında üzerlerine baskı yapılabilmesi, hafif oluşları nedeniyle değişik amaçlarla kullanılır. Oluklu mukavva kutular; kullanımlarına bağlı olarak iki ana gruba ayrılır. Buna son yıllarda oluklu mukavva kutuların marketlerde teşhir standı olarak kullanılmasını örnek verebiliriz.
Oluklu mukavva, iç ve dış yüzde olukluda (ondülede) kullanılan kağıt cins ve ağırlıklarına göre, çeşitli spesifikasyon ve gramajlarda üretilir. Oluklu mukavva kutular üretim şekline göre; yarıklı tip oluklu mukavva kutular, geçmeli tip oluklu mukavva kutular, katlamalı tip oluklu mukavva kutular, sürgülü tip oluklu mukavva kutular, bükülmez tip oluklu mukavva kutular, hazır yapıştırılmış oluklu mukavva kutular olmak üzere 6 gruba ayrılırlar.
Karton Kutu Nedir? Nerelerde Kullanılır?
Karton kutu, çok geniş bir kullanıma sahiptir. Kuru gıdadan pastaya, dondurmadan toz deterjana, oyuncak, tekstil, saraciye ürünlerine kadar, birçok ürünün ambalajı olarak karton kutu kullanılır. Karton kutular, çeşitli kalınlıkta karton kullanılarak üretilir.
Karton üretiminde teknolojik gelişmeler sonucu, karton kutu üreticisine büyük olanaklar sunan kartonlar mevcuttur. Neme karşı dirençli, kolay katlanabilir, gıdaya uygun, ağartıcı kullanılmadan üretilmiş, PE, PP ya da PET film lamine edilmiş hazır kartonlar mevcuttur. Özel olarak yetiştirilmiş uzun elyaflı ağaçlar kullanılarak üretilen kartonlar, klasik kartonlardan daha düşük gramajdadır.
Karton kutu yalnızca karton olarak üretilmez. Kartonun tek başına sertlik, patlama, kopma, nem ve su bariyer değerlerinin yetmediği yerlerde, yani içine konulacak ürünün özelliklerine göre karton ambalaj üretiminde kullanılan kartonlar, bazı özel işlemlere tabi tutulur. Bir başka iç ambalajla desteklenebilir, kullanılan karton empregne, ya da lamine edilir.
Kartonun diğer ambalaj malzemeleri ile birlikte kullanımıyla üretilen karton kutuların kullanım alanları daha da genişler. Yağlı bir gıda ürünü, dondurulmuş bir deniz ürünü ambalajlanmasında da kombinasyonlu karton kutulardan yararlanılır. Karton kutunun üretimine başlamadan önce kutunun yapısı tasarlanır. Yapısal tasarım sonucu taslak (blank) olarak adlandırılan yatay konfigürasyon elde edilir. Bu taslak kesilir, pilyaj yapılır ve katlanılarak kutu oluşturulur. Taslakların karton plakası üzerine mümkün olduğu kadar az atık oluşturacak şekilde yerleşmesi önemlidir. Karton kutunun taşıyıcı katman (web) ve levha büyüklüğü üreticinin ve baskı yapılacak makinenin büyüklüğü kapasitesiyle yakından ilgilidir. Bunlar standartlaştırılmamıştır.
Karton üretiminde teknolojik gelişmeler sonucu, karton kutu üreticisine büyük olanaklar sunan kartonlar mevcuttur. Neme karşı dirençli, kolay katlanabilir, gıdaya uygun, ağartıcı kullanılmadan üretilmiş, PE, PP ya da PET film lamine edilmiş hazır kartonlar mevcuttur. Özel olarak yetiştirilmiş uzun elyaflı ağaçlar kullanılarak üretilen kartonlar, klasik kartonlardan daha düşük gramajdadır.
Karton kutu yalnızca karton olarak üretilmez. Kartonun tek başına sertlik, patlama, kopma, nem ve su bariyer değerlerinin yetmediği yerlerde, yani içine konulacak ürünün özelliklerine göre karton ambalaj üretiminde kullanılan kartonlar, bazı özel işlemlere tabi tutulur. Bir başka iç ambalajla desteklenebilir, kullanılan karton empregne, ya da lamine edilir.
Kartonun diğer ambalaj malzemeleri ile birlikte kullanımıyla üretilen karton kutuların kullanım alanları daha da genişler. Yağlı bir gıda ürünü, dondurulmuş bir deniz ürünü ambalajlanmasında da kombinasyonlu karton kutulardan yararlanılır. Karton kutunun üretimine başlamadan önce kutunun yapısı tasarlanır. Yapısal tasarım sonucu taslak (blank) olarak adlandırılan yatay konfigürasyon elde edilir. Bu taslak kesilir, pilyaj yapılır ve katlanılarak kutu oluşturulur. Taslakların karton plakası üzerine mümkün olduğu kadar az atık oluşturacak şekilde yerleşmesi önemlidir. Karton kutunun taşıyıcı katman (web) ve levha büyüklüğü üreticinin ve baskı yapılacak makinenin büyüklüğü kapasitesiyle yakından ilgilidir. Bunlar standartlaştırılmamıştır.
Etiketler:
karton,
karton kutu,
kullanılır,
kutu,
nerelerde
Kağıt Ambalajın Özellikleri Nelerdir?
Bir kağıt ambalaj, öncelikle içindeki ürünü tamamlayan, onu ifade eden bir yapıya sahip olmalıdır. Bununla birlikte, özellikle son dönemde ön plana çıkan çevre bilinci de göz önünde bulundurularak, şu özellikleri de mutlaka taşımalıdır:
* Çevreyi kirletmeden, ürünün doğal yapısını bozmadan, hasara uğratmadan taşıyan, dağıtan ve depolayan,
* Hijyenik koşullarda üretildiği için, insan sağlığına zararlı bir madde içermeyen, yıkama, temizleme ve iade işlemi olmayan,
* Çok temiz olduğu için, işyerini kirletmeyen, kokmayan, koku yapmayan ve ürünü kokutmayan,
* Doldurmada, boşaltmada ve depolamada zaman ve emek tasarrufu sağlayan,
* Albenisi olan ve çok renkli mükemmel baskısı ile ürünü ve üreticisini tanıtan bir satış elemanı gibi hizmet veren,
* İstenildiği zaman, istenildiği kadar ve istenilen yere teslim edilebildiği için, stok maliyeti olmayan,
* Hafif olduğu için, aynı nakliye ücreti karşılığında daha çok ürünün taşınmasına imkan tanıyan, tahta ve plastik kasa gibi ağırlıkları kadar nakliye ücreti ödetmeyen,
* Depozit ve iadeden dolayı ambalajlanan ürüne ek maliyet getirmeyen,
* Ambalaj kullanıcılarını kabzımallara ve komisyonculara bağımlı kılmayan,
* Tüketici ambalajını da ambalajlayan bir sanayi ürünü olan,
* Kullanıldıktan sonra, geri kazanılarak yüzde 100 hammaddeye dönüşebilen imkanlarda olmasıdır.
* Çevreyi kirletmeden, ürünün doğal yapısını bozmadan, hasara uğratmadan taşıyan, dağıtan ve depolayan,
* Hijyenik koşullarda üretildiği için, insan sağlığına zararlı bir madde içermeyen, yıkama, temizleme ve iade işlemi olmayan,
* Çok temiz olduğu için, işyerini kirletmeyen, kokmayan, koku yapmayan ve ürünü kokutmayan,
* Doldurmada, boşaltmada ve depolamada zaman ve emek tasarrufu sağlayan,
* Albenisi olan ve çok renkli mükemmel baskısı ile ürünü ve üreticisini tanıtan bir satış elemanı gibi hizmet veren,
* İstenildiği zaman, istenildiği kadar ve istenilen yere teslim edilebildiği için, stok maliyeti olmayan,
* Hafif olduğu için, aynı nakliye ücreti karşılığında daha çok ürünün taşınmasına imkan tanıyan, tahta ve plastik kasa gibi ağırlıkları kadar nakliye ücreti ödetmeyen,
* Depozit ve iadeden dolayı ambalajlanan ürüne ek maliyet getirmeyen,
* Ambalaj kullanıcılarını kabzımallara ve komisyonculara bağımlı kılmayan,
* Tüketici ambalajını da ambalajlayan bir sanayi ürünü olan,
* Kullanıldıktan sonra, geri kazanılarak yüzde 100 hammaddeye dönüşebilen imkanlarda olmasıdır.
Etiketler:
ambalaj,
ambalaj makinesi,
kağıt,
kağıt ambalaj,
kartılı ambalaj,
kobi desteği,
kobi kredisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)